'Zeytin Dalı' operasyonu TSK tarihinde çok büyük bir başarı ve aynı zamanda motivasyon olarak adını yazdırdı. Aylardır yapılan tezviratların ne kadar boş olduğunu göstermesi bakımından da anlamlı zira kent merkezine girmenin çok daha zor ve kayıplı olacağı genel geçer bir kanı olarak haftalardır oturmuştu. Halbuki 18 Mart'ta başlayan kent operasyonu gösteriyor ki bu algı tamamen yanlışmış. TSK'yı uzak tutmak, Türkiye'nin gözünü korkutmak için kullanılan bir yöntemmiş. Zira şehre Özel Kuvvetler ve ÖSO'nun girdiği görüntüler çok açık: TSK çok güçlü bir şekilde ilerliyor. Ne, söylendiği gibi kitlesel bir direniş ne de çok güçlü bir PYD örgütlenmesi… Örgüt sahayı çoktan terk etmiş!
Bundan sonra operasyonun tamamen bitmesi artık detaylara kalıyor. Mesken temizliği yapılacak, tuzaklar deşifre edilecek vs.. Afrin kent merkezinin tamamen alınması en fazla 1 hafta içinde biter. Bu aşamadan sonra mayınlar ve tuzaklar temizleniyor. Sahadaki çalışmaları yönetenlerden aldığım bilgilere göre kentte çok fazla mayın var. Evlerin içinde ne olduğu henüz bilinmiyor. Harekat yüzde 100 başarıyla sonlandı diyebiliriz ama bitti demek için henüz erken. Zira hala lokal çatışmalar yaşanabilir. Ama hem ABD'nin hem de Batı kamuoyunun karşı çıkışına rağmen Türkiye tezinde ısrar etmekte ne kadar stratejik bir kazanım elde ettiğini bu operasyonla gösterdi.
Afrin merkezinde büyük bir direniş ile karşılaşılmamasının iki temel sebebi var: Birincisi TSK'nın ve ÖSO'nun örgüte çok ciddi bir kayıp verdirmiş, YPG-PKK'yı adım adım çok zayıflatmış olmaları.
İkincisi ise bu kayıpların örgütte büyük bir panik ve korku yaratması. TSK şehre girmeye hazırlanırken Kandil'den örgüte 'mevzilerden ayrılmayın' talimatı gitti. Ancak bu talimat yeterli olmadı. Gelen kuvvetlerin gücü ve verilen zayiatı gören teröristiler, ki bunlara Afrin'de en üst düzey örgüt yöneticileri dahil, mevzileri terk ettiler. Hayatta kalanların çoğu ise Münbiç'e geçti.
Ancak şunu hatırlatayım: Afrin'de TSK'nın beklediğinin ötesinde mühimmat, cephanelik ve sığınakla karşılaşıldı. 2 tugaya 6 ay yetecek kadar malzeme ele geçti. Bu da PYD-PKK'nın operasyon başladığında savaşmak için beklediklerini gösteriyor.
Bu arada PYD'liler kenti terk etti diye halk da gitti sanılmasın. Şehir tamamen boş değil. Halkın önemli bir kısmı evlerinin içinde Türk Ordusu'nun operasyonu bitirmesini bekliyor. Gelen bilgiler operasyona desteğin çok yüksek olduğu yönünde.
Peki neden? Afrin ağırlıklı olarak Kürt şehri. PYD'yi desteklemiyorlar mıydı? PYD faşist bir yönetim kurmuştu. Kendine biat etmeyene hayat hakkı tanımayan, gençleri zorla savaştıran, zulmeden bir yapı vardı. O nedenle halk yaka silkiyordu. Kentin ileri gelenleri şehri terk etmişti. Şimdi yavaş yavaş geri dönüşler başlayacak. Bu düzenin ortadan kalkması ciddi bir rahatlama sağlayacak.
Şimdiden yeniden yapılanmanın ilk adımları atıldı bile. Önceki gün Türkiye'de, Gaziantep'te Afrin Kongresi toplandı ve kentin sürgünde olan 100 ileri geleni kent meclisini seçti. Kısa süre içinde şehirde çalışmalar başlayacak.
Önümüzdeki süreçte iki ayak birden göreceğiz. Bir yandan el Bab'da olduğu gibi Afrin'de yeniden yapılandırma çalışmaları, öte yandan Türkiye'nin PKK-PYD tehdidine karşı yeni hamleleri.. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın söylediklerinden yola çıkacak olursak Sincar ve Münbiç hedeflerine yoğunlaşmamız gerek…