Afrin ve PYD konusunda ard arda önemli gelişmeler oluyor. Pazar günü Zeytin Dalı Operasyonunun ilk aşamasının tamamlandığı haberi geldi. Kent merkezinin etrafı başarıyla temizlendi. Yani hem terör unsurlarından hem de el bombaları ve mayınlardan arındırıldı. Hemen sonrasında ise PYD eski eşbaşkanı Salih Müslüm'ün Prag'da yakalandığı ilan edildi. Tabii bu hemen Türkiye'ye iade edileceği anlamına gelmiyor…
Ancak ne olursa olsun Müslüm'ün yakalanıp gözaltına alınması son derece önemli. Bu aşamadan itibaren siyaset ne kadar devreye girecek, AB, PYD konusunda nasıl tutum alacak göreceğiz...
Müslüm ile ilgili süreçte şu detaylar önemli: 17 Şubat 2016'da yaşanan Ankara Merasim Sokak saldırısının failinin PYD-PKK olduğu ortaya çıkmıştı, Müslüm de bu kapsamda aranıyordu. Türkiye 2016'da hakkında kırmızı bülten çıkardı ancak bu bültenin devreye girmesi ancak 12 gün önce, 13 şubatta oldu.
Çekya ile aramızda suçluların iadesi anlaşması yok, yani AB müktesebatına göre prosedür işleyecek ancak ülkenin siyaseten Fransa ve Almanya'nın bir nevi arka bahçesi olduğu göz önüne alındığında sürecin bu ülkelerin PYD politikası paralelinde ilerleyeceğini öngörebiliriz…Salih Müslüm'ün yakalanması elbette çok önemli, psikolojik olarak örgüte büyük bir darbe demek ancak iade şu aşamada çok da kolay görünmüyor.
Öte yandan Afrin başta olmak üzere sahadaki diğer gelişmeleri değerlendirecek olursak şöyle bir tablo görüyoruz: rejimin şu an bırakın Afrin'i alması, gücü ancak Şam ve Halep'teki varlığını korumaya yetiyor. Zaten daha fazlası olsa Afrin'den önce gitmek isteyeceği petrol bölgeleri var.
Afrin'de koskoca TSK ve onun kontrolündeki ÖSO varken bir grup milis kuvvet mi fotoğrafı değiştirecek? Elbette hayır. Ama Suriye'de yaşanan tam anlamıyla bir vekalet savaşı olduğu için Esad rejimi adına vekaleten bayrak dikilmesini bir kazanım olarak görüyorlar. O nedenle kontrollü ve planlı olmasa da rejim bayrağının dikilmesini memnuniyetle karşılıyor.
Peki kim rejim bayrağı dalgalandıranlar ve Esad ile PYD ilişkisi nasıl? Bu soruların cevapları net değil. Evet, İdlib'in kuzeyindeki Şia birlikleri olmak üzere Hizbullah'a bağlı bir takım milisler rejim adına Afrin'e girdi. Öte yandan PYD de Esad bayrağını dalgalandırıyor.
Rejimin işine ne gelir? Suriye'de kim daha fazla nüfuz ve alan elde ederse masaya o kadar güçlü oturacak. Dolayısıyla yer yer çıkar ittifakı yapsalar da günün sonunda PYD'nin güç kaybetmesi rejimin güçlenmesinin lehine. O nedenle Zeytin Dalı operasyonu onun da işine yarıyor.
Gelelim Rusya'ya…Esad rejiminin bu güne kadar dayanmasının tek sebebi olan Rusya bu denklemde dışarıda bırakılabilir mi? Hayır! Suriye'deki vekalet savaşında iç içe geçmiş halkalar var. Bir takım milis güçler nasıl ki Esad'a vekalet ediyorlarsa esasen Esad da Rusya'ya ve İran'a vekalet ediyor.
Bu çok denklemli tabloya baktığımızda pekala Rusya PYD ile rejimin anlaşıp Afrin'e rejim bayrağı dikilmesini arzu eder. Belki de yapılan bunun denemesiydi…