Tarih çok hızlı ve radikal bir şekilde değişiyor. Çok değil, bundan henüz yaklaşık 1 ay önce Mesud Barzani yıllardır bekledikleri şeyi gerçekleştirmenin heyecanı ve mutluluğu ile Irak Kürdistan Bölgesinde halkı referanduma götürmüştü. Türkiye, İran, merkezi Irak Hükümeti ve bütün büyük güçlerin karşı çıkmasına rağmen kararlıydı. ABD'nin son kertede yanında duracağını, askeri olarak müdahale edilmesini engelleyeceğini düşünüyordu. Ancak yaşananlar beklentilerine hiç uyumlu olmadı Mesud Barzani'nin.
İlk günden itibaren başta Türkiye ve İran olmak üzere çok sert bir tepki ile karşılaştı. Sınır kapılarının kapanması, dünyadan izole olmak, Irak'tan gelen petrol gelirlerinin tamamen kesilmesi gibi yaptırımlara göğüs germeye çalışırken bir gün aniden Kerkük'te karşısında Irak ordusunu buldu. ABD'ye güvenmişti ancak ABD şu sıralar kendi iç meseleleri ile meşgulken İran'ın ön alması bütün dengeyi değiştirmişti. Irak Ordusu ve Haşdi Şabi'ye Talabani'nin peşmerge güçleri yeşil ışık yakınca yılların hayali de tuzla buz oldu… Barzani duygusal ve öngörüsüz kararının nelere mal olduğunu gördü. Referandumun zamanlaması kadar Kerkük gibi, Haneke gibi tartışmalı bölgeleri referandumun içine katması da büyük hataydı. O nedenle 2005'ten beri egemenlik kurduğu Erbil merkezi bile tehdit altında kaldı.
Şimdi Barzani görevini bıraktı ve referandumu askıya alacağını söylüyor. Bu siyaseten iflas ettiğinin ilanı… O nedenle çok öfkeli. Açık açık ABD'yi kendisini yalnız bırakmakla suçluyor. Öte yandan bölgenin yeniden hayat damarlarının açılması, başlangıçtan geri noktaya düşse de hayatta kalıp yola devam etmesi gerektiğini düşünüyor. O nedenle Irak Hükümeti'ne bir teklif götürdü. O teklifte Kürdistan bölgesindeki bütün askeri operasyonların durdurulup ateşkes ilan edilmesi ve Bağdat ve Erbil arasındaki diyaloğa anayasa temelinde başlanması yer alıyor.
Ancak Irak referandumun dondurulmasını yeterli bulmuş görünmüyor. Bağdat'ın talebi dondurmak değil tamamen iptal edilmesi. Yine de Barzani'nin iyi niyet adımını görmüş olmalı ki Barzani'ye yönelik askeri operasyonları durdurduğunu açıkladı. ABD ise dondurma kararını son derece olumlu karşıladı ve müttefikini hatırlayarak İKYB ile dost olduğu açıklamasını yaptı. Öte yandan Barzani'den geri alınan Kerkük'te ilginç gelişmeler yaşanıyor. Irak Petrol Bakanı Cabbar el Luaybi kentte yeni petrol sahaları açılması için İngiliz petrol şirketi BP ile görüşmeye başlayacaklarını söyledi. Şimdilik günde 470 bin varil petrol çıkarılıyor, anlaşma sağlanabilirse bu rakam günde 750 bine çıkacak.
Kısacası Irak arkasında İran'ın desteği ile yeniden bir devlet olduğunu, ordusunun yeniden ülkenin hâkimiyetini sağlaması gerektiğini hatırladı. Barzani'nin bölgede şu aşamada zaten çok kırılgan olan dengeleri alt üst edecek olan yanlış referandum kararından dönmesi olumlu ancak bunun yanında yeni gelişmelere de dikkat etmek gerek. İran'ın kontrolsüz bir şekilde Irak'ta güçlenmesi birçok başka sorun demek. Bu Türkiye'nin de lehine bir gelişme değil, o nedenle Ankara Haşdi Şabi'nin Kerkük'teki rolünü de Başika'yı alan Irak Ordusu'nu da dikkatle takip ediyor.
Unutmayalım ki Rusya Suriye'den sonra Irak'ta da varlık göstermeye başlıyor. ABD'nin çekilmesi, İran ve Rusya'nın güçlenmesi, bununla bağlı olarak Esad'ın yeniden Suriye'de kabul edilebilir hale evrilmesi pek de olumlu gelişmeler değil. O nedenle Türkiye'nin oynadığı rol çok önemli. Hem Rusya-İran eksenini kırmak ve dengelerin bozulmasını önlemek için. Hem de bize yönelebilecek olası tehlikeleri yerinde kontrol edebilmek için…