Kasım 1979'da, İran İslam Devrimi'nin ardından öğrencilerin ABD Elçiliğini basıp diplomatları rehin alması nedeniyle İran ürünlerinin ABD'ye satışının yasaklanması ile başlayan ambargolar sürecinin önceki gün bitmesi yalnızca İran değil, başta bu bölge olmak üzere dünya için çok önemli. Öncelikle neler değişiyor, ona bakmak gerek…
Birçok ülkenin İran'a ambargo uygulamasının meşru zeminin oluşturan BM'nin İran nükleer programı ile ilgili yaptırımlar kalkıyor. AB İran'a petrol, bankacılık, sigorta gibi alanlarda ambargoyu kaldırdı. İşadamları yaptırım listesinden çıkarıldı. ABD'de yaptırımların kalkması için Kongre onayı gerekiyor ancak şayet bu onay gelmezse Obama Kongre'yi by-pass eden başkanlık yetkisini kullanarak engeli aşacağını açıkladı.
Öte yandan nükleer programa yönelik yaptırımlar kalkarken balistik füze programı ve terörizm nedeniyle getirilen yaptırımlar devam edecek. Silah ambargosu muhafaza edilecek.
Bu değişikliklerin etkilerine İran için öneminden başlamak gerek. Zira yıllardır ambargolar nedeniyle parası üçte 2 oranında değer kaybetmiş, sanayisi hammadde bulmakta güçlük çeken, yurt dışında dondurulmuş 100 milyar Doları bulunan İran yeniden kanalların açılması ile birlikte adeta hayata geri dönecek.
Beklenti ülkenin yılda yüzde 8'lik bir büyüme trendine girmesi ve gayri safi milli hasılasında yüzde 5'lik bir artış olması. Dondurulmuş 100 milyar doların ise 50 milyarının serbest kalacağı öne sürülüyor. Bu süreçte İran ekonomisi yıllık 110 milyar Dolar ekstra hacim elde edecek. Tabii ambargoların kalkması yıllık sattığı petrolü de artıracak. Açıklanan rakamlara göre yıllık 1 milyondan 2,5 milyon varile çıkacak sattığı petrol.
İran'ın petrol piyasasına serbest olarak girmesi son 11 yılın en düşük petrol fiyatlarını daha da aşağı çekecek. Peki, bu ne demek? İlk akla gelen rakibi Suudi Arabistan ile yarışmak için rekabet indirimi uygulaması. Yani önümüzdeki dönemde petrol savaşlarına şahit olabilir dünya. Zira yaptırımların kalkması şimdiden Suudi Arabistan, Katar ve Dubai borsalarında yüzde 6'lık düşüşe neden oldu.
Öte yandan büyük bir yeni pazardan bahsediyoruz, dolayısıyla dış yatırımcılar için İran şimdiden çok cazip bir yer haline geldi. Yaklaşık 50 milyar dolarlık bir dış yatırımdan bahsediliyor ve Tahran'ın şimdiden yüzlerce kişilik ziyaretçi listeleri olmaya başladı.
Bu gelişmelere Türkiye cephesinden bakacak olursak söyleyecek epey şey var. İki ülke arasındaki dış ticaret hacminin birkaç sene içinde 30 milyar dolara tırmanabileceği konuşuluyor. Türkiye özellikle üretim, inşaat ve hizmet sektörlerinde çok iddialı bir ülke. Milliyet Gazetesi'ne demeç veren Türkiye-İran İş Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı Bilgin Aygül 'İran'da yatırım yapan, iş yapan firmalardan en önemli 3 ülkeden biri Türkiye. Ambargo döneminde en büyük yatırımı Türkiye yaptı. Toplamda 200'ü aşkın Türk firması sıkıntılı döneme rağmen bu ülkede yatırım yaptı…' Diye konuştu. Hakikaten de zor koşullarda ciddi yatırımlar yapan Türkiye'nin bu dönemi değerlendirmesi çok önemli. Şayet Avrupalı ve ABD'li şirketler ön çalışmalar yaparken planlı bir şekilde ilerlerse düşen dış ticaretini de istenilen seviyeye İran ile birlikte çıkarabilir.
Tabii bunlar ilk aşamada ekonomik olarak yaşanacak olası gelişmeler. Öte yandan İran'a ambargoların kalkmasının Ortadoğu'daki siyasi dengeleri de temelden etkileyeceği açık. Bunun başında rekabet gücü artan ve Şii eksenini hızla güçlendiren İran'ın karşısında başını Suudi Arabistan'ın çekeceği bir kamplaşma var. Böyle bir kamplaşmada iki tarafla da iyi ilişkiler içinde olan ABD dünyayı yeniden çift kutupluluğa gitmekten alıkoyabilecek mi? Bir Sünni-Şii çatışması yaşanacak mı? Rusya, İran ile yakınlaşmaya devam edecek mi? Bu sorular ile ilgili öngörüler de başka bir yazıya...