ABD tarihinin en "ilginç" seçimlerinden birinin ve yakın tarihin belki de en olumsuz seçim sürecinin bitmesine sadece saatler kaldı. Bir yandan iki aday da son derece olumsuz bir kampanya yürütürken, diğer yandan adayların seçmenler nezdindeki algısı ikisinin de kabul görmediğini gösteriyor. Gerçekten de bu seçim bazen, hangi adayın daha az tepki çekeceğine dair bir yarış izlenimi veriyor. Adayların yönelttiği suçlamalar kimi zaman Amerikan toplumunu şoke ederken, uluslararası toplumu da dehşete düşürdü. Birçok uzman bu seçimi, yakın tarihin en ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı seçimlerinden biri olarak niteliyor. Farklı gruplar arasında ciddi gerginlikler var ve siyasi kutuplaşmanın sosyal yansımaları konusu uzmanlarca giderek daha sık vurgulanıyor. Ayrıca seçim süreci de sorgulanıyor. Daha şimdiden, siyasi partilerden biri tarafından seçime hile karıştırıldığını iddia edenler var. Buna ilaveten, dış güçlerin seçim sürecine yönelik müdahalesi konusunda görülmedik ölçüde yoğun şüpheler mevcut. Rusya'nın seçime muhtemelen müdahale ettiği uyarısında bulunan ABD istihbarat kuruluşları şimdi de, seçimlerde hile yapıldığına dair sahte delillerle seçim sonrasında provokasyon yapılabileceği yönünde uyarılarda bulunuyor. Bu arada, başkan adayları arasındaki münazaralar sırasında Donald Trump seçimlerin sonucunu kabul etmeyebileceğinin işaretini verdi. Çekişmeli bazı eyaletlerdeki başa baş yarış, seçim sonrasında işleri daha da karıştırabilir zira kimi seçmenler seçimlerde hile yapıldığına şimdiden inanıyor. Doğrusu adayların kampanyaları, tartışmalar ve kullanılan söylemler, ABD'nin siyasi tarihinde kesinlikle önemli bir iz bırakacak.
Seçim süreci ABD demokrasisinin ve siyaset dünyasının durumuna dair birçok sorunu gözler önüne serdiği gibi, seçim kampanyaları ile seçim süreci hakkında ciddi soruları da gündeme getirdi. Bu seçim döneminde bilhassa uluslararası toplum, adaylar açısından politikaların siyasetten nasıl ayrı tutulabileceğini anlamaya çalıştı. Adaylar son bir ayda farklı kesimler, uluslar ve dünya liderleri hakkında birçok hakaretamiz ifade kullandı. Bunların bazıları son derece kişisel saldırılar idi. Örneğin Hillary Clinton Rusya'yla ilgili aşırı sertlikte açıklamalar yaparken, Trump da NATO'ya ve ABD'nin müttefiklerine suçlamalar yöneltti. Başkan adayları seçimler sonrasında bu aktörlerle ilgili tutumlarını değiştirebilir mi? Daha da önemlisi, aynı aktörler seçimlerin ardından bu açıklamaları kolayca unutabilir mi? Adaylar seçim sonrasında gönül almak için girişimlerde bulunur mu? Tabii Trump hakkında birçok soru işareti ve endişe mevcut. Trump "Amerikan toplumunun öfkeli bir kesimini" mi temsil ediyor, dünyada yükselen popülizm rüzgârının bir parçası mı, yoksa ünlü olduğu için mi rağbet görüyor? Milyonlarca Cumhuriyetçi için önseçimlerde ve seçimde Trump'ı bu kadar cazip kılan ne? Trump taraftarlığının sosyolojik açıklaması ne? Seçimlerin sonucu bu dalgayı tersine çevirir mi? Yoksa bu durum ABD siyasetine ve toplumuna özgü bir şey mi?
Aynı şekilde, sağlık reformu ve silah yasaları ile ilgili de birçok soru var. Özellikle ABD siyasetine egemen olan siyasi kültüre ve geleneksel siyasi fay hatlarına aşina olmayanlar, Amerikan siyasetindeki bu tartışmaların özünü asla anlayamıyor. Amerikan toplumu bu konulara neden bu kadar zaman harcıyor? Adaylar bu sığ tartışmalardan nasıl menfaat sağlayabiliyor?
Seçim süreci de çeşitli sorulara neden oluyor. Mesela, parti yerel kurul toplantıları ile önseçimler arasındaki farklar neler? ABD başkanlık seçimlerinde sonucu neden hâlâ delegeler belirliyor? Bu uzun seçim kampanyası ABD'nin siyasi ve dış politika önceliklerini nasıl etkiler?
ABD'deki her başkanlık seçimi sırasında bu soruların ve kaygıların çoğu dile getirilir. Ancak bu seçimde bunlar daha da yoğunlaştı. Dünya her iki partiden veya en azından kazanan adaydan bir açıklama beklermiş gibi görünüyor.