İnsanlık tarihi en büyük, hızlı değişim ve dönüşümü 20. asırda yaşadı. Bu hem siyasi hem ekonomik/iktisadi hem de sınai/teknolojik olarak her yönü ile gerçekleşti. Evvela asrın başındaki I. Büyük Harp ile, bir zamanlar Afrika, Küçük Asya, Doğu ve güney-doğu Avrupa'daki Osmanlı dünya gücü de dahil ortaçağdan bu yana dünya sahnesinde olan Avrasya sathındaki bütün klasik imparatorluklar tarih sahnesinden tasfiyesi oldular. O gün için dünyanın merkezi olan Avrupa'nın siyasi haritası yüzyıllar boyunca değiştiğinden çok daha hızlı ve dramatik bir şekilde tarihler 20. asrı gösterirken değişti.
Ama bu sadece Avrupa ile de sınırlı kalmadı. Sömürge Savaşları farklı boyutlar aldı ve dünyanın geri kalan kısmındaki onlarca sömürge kolonileri de 20. asrın içerisinde bağımsızlıklarını kazandılar. Oysaki daha I. Büyük Harp başlamadan hemen önce 1913'te bağımsız olmayan bütün dünya topraklarının %83'ü Avrupa Sömürgesi idi. Harvard Üniversitesi'nden Prof. Dr. Niall Ferguson "Empire-The Rise and Demise of The British World Order and The Lessons for Global Power" adlı eserinin önsözünde Avrupalı sömürge güçlerinin, bugün dünyanın en fakir kıtası olan ve milyonlarca insanının açlıktan öldüğü Afrika'dan, Avrupa'ya taşıdıkları başta elmas ve altın olmak üzere bütün doğal ve maddi kaynakların değerinin 777 trilyon dolar olduğunu, Afrika ve Asya'dan Avrupa'ya yapılan köle ticaretinden, Avrupalı lordların 150 trilyon pound kazandıklarını detayları ve kendine özgü hesaplamaları ile izah ediyor ki bugün dünya toplam hâsılasının 70 trilyon doların üzerinde, ABD Milli Hasılası'nın ise 15 trilyon dolar civarında olduğunu düşünürsek vahametinin boyutları akıllarda tezahür eder belki.
20. asır içerisindeki paylaşım ve kurulmaya çalışılan yeni güçler dengesi, 2 büyük dünya savaşını beraberinde getirdi. İlkinde 13-14 milyon, ikincisinde yaklaşık 60 milyon insan hayatını kaybetti. Paris'ten Stalingrad'a kadar bütün Avrupa baştan başa yıkıldı. Ama siyasi olarak en büyük 2 değişim şu noktalarda gerçekleşti. Daha I. Büyük Harb'in öncesinde geleceğin dünyasında en önemli sınai/ekonomik meta olacağı anlaşılan ve büyük bir kısmı da Osmanlı Hinterlandı'nda yer alan petrol, güçler dengesi içerisinde vazgeçilemez bir şekilde yerini aldı, bu bir yerde hem Ortadoğu halklarının hem de Osmanlı Gücü'nün kaderini belirledi ve o andan itibaren de Ortadoğu'yu dünya politiğinin merkezine oturttu. Bölgedeki bütün harpler, darpler, rejimler hep o hesap ile kuruldu. Osmanlı Devleti'nin dünya sahnesinden ve Ortadoğu'dan tasfiyesi petrolün bulunduğu Ortadoğu'da büyük güçlerce çizilmiş sun'i sınırlar ve yine büyük güçlerce yaratılmış diktatörler/rejimler yarattı. Bu ise bölge halklarının makus talihini ta I. Büyük Harp'ten bugün yaşanan Arap Baharı'na kadar haksız birşekilde tersyüz etti.
İkinci önemli değişim güçler dengesindeki kayma ile gerçekleşti. Ta Klasik Roma döneminden bu yana kesintisiz olarak dünyanın en büyük ekonomik ve askeri güçlerini(Roma, Bizans, Selçuklu, Moğol, Osmanlı, Potekiz, İspanya, İngiltere) içinden çıkarmış olan Avrasya, güçler dengesindeki 2 bin yıllık üstünlüğünü ilk defa Atlantik ötesinde doğan Amerikan gücü karşısında kaybetti. 2 bin yıl sonra ilk defa Avrasya'nın dışında egemen bir güç doğdu. Bu ise Sanayi Devrimi'nden bu yanaki ilk en büyük siyasi kırılmaya işaretti.
Amerikan Gücü ekonomik olarak daha I. Büyük Harb'in öncesinde çoktan İngiltere'yi geride bırakmıştı. II.Büyük Harp bu güç kaymasında nihai işaret fişeği oldu. Hitler karşısında çaresiz kalan Avrupa'yı Amerika kurtardı; böylelikle hem Amerika o günden bu yana bir daha çıkmamak üzere Avrupa'ya yerleşti hem de güçler dengesinde Avrupa, geleceğin dünyasını tayin eden değil, geleceği Sovyet-Amerikan Güçler Dengesi'nce tayin edilen bir kıtaya dönüşüverdi. Avrupa'nın güvenliği de bekası da, Amerika ile Sovyetler Birliği arasındaki dengede şekillendi. Bu ise ta Şarlman'dan bu yana hiç bir kudretli Avrupalı mareşalin şahit olmadığı yeni ve garip bir durumdu kadim Avrupa için. Avrupa bu paylaşımdan kendine düşen hisseyi aldı. Avrupa NATO için değil, NATO Avrupa için var edildi. Yeni düzen Sovyetler Birliği-Amerika arasındaki paylaşımın esasına göre kuruldu.
bahaerbas@fas.harvard.edu