Büyüme konusu bugünlerde gene gündemde. Bir kez daha ülkenin büyümesi yönünde irade ortaya koyanlarla, istemeyenler arasındaki mücadele ibretle seyrediliyor. Maalesef geçen yıl yaşananlara bağlı söylediklerimiz bir kez daha gerçekleşti ve inşaallah bundan sonra gerekli dersler ve tedbirler alınacaktır.
Büyümenin nüfus ve üretim merkezli iki temel dinamiği var. Türkiye ise yavaşlama eğiliminde olsa da artan nüfusuyla birlikte üretim artışına dayalı bir ekonomi stratejisi izlemektedir. Zaten bu bir zarurettir ve son yıllardaki başarı hikâyesinin arkasında da bu yatmaktadır.
Bu hafta açıklanan ekonomi paketini önemli buluyoruz. Yatırımlara vergi indiriminden sigorta prim desteğine, vadeli ithalattaki KKDF'den Ar-Ge faaliyetlerine yeni destek ve katkılara, Hazine destekli Kredi Garanti Fonu hacminin artırılmasına ve kapsamına imalatçı KOBİ'ler ile Kadın Girişimciler'in eklenmesine kadar ekonomik büyüme açısından yine birçok farklı noktayı düzenleyen bir paket oldu.
Burada en önemli hususlardan birinin KOBİ'lerin finansmana erişiminin kolaylaştırılması noktasında yapılacak düzenlemeler olduğunu düşünüyoruz.
Nitekim bu zamana kadar büyümenin dinamosu olan KOBİ'lerin güncel problemlerinin başında, yeni bir atılım için gerekli olan sermaye ve finansman ihtiyacı gelmektedir.
Sonuç olarak, en sevindirici olanın iktidarın ilk günden beri günlük yahut palyatif çözümlerden ziyade ülkenin menfaatleri doğrultusunda kalıcı ve uzun vadeli adımlarla siyaset yapmaya devam ediyor olmasıdır. Yoksa birilerinin "Malum siyasetçilerin 90'lardaki vaatleri gibi bol keseden ver ne olacak" aklını yeniden kılavuz edinenlerin ülkeyi sürüklemeye çalıştıkları uçurumun herkes farkındadır. Amacın kendi menfaatleri doğrultusunda günü kurtarıp ülkenin batırılması ise, artık halkın bunlara karnı tok. Haberiniz olsun...
Not: Dünyanın her yerinde ülkeler, konu milli meseleleri olduğunda hangi meşrepten olursa olsun tüm kurum ve şahıslarıyla kenetlenerek milli bir tavır sergiler. Bunun aksine şahit olmak genelde mümkün olmaz. Bir yandan Çanakkale ruhundan bahsedeceksiniz, bir yandan da bugünün Çanakkale'lerine karşı gayri milli bir söylem ve tavır takınacaksınız. Artık bu millet olaylar karşısında kurumların ve şahısların nasıl saf tuttuklarını gayet net görüyor. Bundan sonra sıra, ikiyüzlü duruş sergileyerek milletin geleceğini ve huzurunu dinamitlemeye çalışan her kim varsa toplum tarafından demokratik bir şekilde tasfiyesine gelmiştir.
Not: Geçtiğimiz hafta yaşanan elim olay vesilesiyle başta şehit olan savcımıza Cenab-ı Allah'tan rahmet, kederli ailesine de sabr-ı cemil dileriz.