Hafta içi yurtdışından para akışı başladı ve borsa coştu, dolar düştü. Aslında bunu resmi seçim sonuçlarını satın alan yabancı sermayenin piyasaya ciddi bir girişi olarak okuyabiliriz. Peki bu hayra alamet mi? Doğru yönetilebilirse evet!
Nitekim siyaseten belirsizlik senaryoları üzerine inşa edilen piyasa analizlerindeki sözde destek ve direnç noktalarının ehemmiyetinin kalmadığı, Doğu ve Güney Avrupa ile Rusya'da yaşananlardan sonra sermaye hareketlerinin sınırlı pazarlar üzerine yöneldiği bir süreçte, Türkiye'nin siyasi ve ekonomik performansıyla ne kadar önemli bir noktaya geldiğini artık görmemiz gerekiyor.
Türkiye'de siyasi belirsizlik ortadan kalkmıştır. Birilerinin 2014 ve 2015 seçimleri üzerinden devam eden sisli yorumlarının da önemi kalmamıştır. Tüm bu yaşananlardan sonra, siyaseti yöneten iktidarın her türlü iç ve dış saldırıya rağmen daha da güçlendiği, diğer oyuncularınsa güven, itibar, güç ve zemin kaybettiği gerçeği çok net şekilde ortaya çıkmıştır.
Önümüzdeki dönem gerçekleşebilecek tüm siyasi alternatiflerde istikrarın süreceği varsayımı ile siyasi ve ekonomik belirsizlik ve risk pompalayan yorumların hangi amaca hizmet ettikleri aşikârdır.
Yalnız bu defa tüm piyasa oyuncularının buna karşı daha tedbirli ve dikkatli olması gerekmektedir.
Şimdi bu gelen yurtdışı talep, yeni bir sıcak para operasyonu stratejisi ile geliyorsa, kesinlikle hoş gelmeyecek demektir. Eğer bugüne kadar defalarca yaşanan benzer manipülasyonlardan gerekli dersleri çıkaramadılarsa, bu talebe "hoş bulduk" diyen tüm oyuncuları da şimdiden uyarmak gerekir. Bu sermaye akışı furyası neticesinde doların tekrardan düşmesi ve planlanan vakitlere kadar borsanın yükselmesi sürecine şahit olacağız. Süreç yüksek seviyelerden bozulan dolarlarla girilen piyasada, ciddi taleplerle yükseltilen endeks ile yüksekten satılan hisse senetleri ve düşükten alınan dolarlar ile nihayet bulacak. Ve bingo! Ardından birilerinin "acaba bu seferki operasyondan ne kadar kâr yazdık" kahkahaları...
İnşallah bu defa böyle bir sürece şahit olmayız.
Bu noktadan sonra önemli olan borsa endeksinin yukarı yönlü trendinden ziyade, doların rekabetçi seviyelerde seyretmesi ve piyasa faizlerinin hızlı ve ciddi şekilde aşağılara düşmesi gerekliliğidir. Bu kur seviyelerinin artık piyasa tarafından satın alındığı ve son 10 ayda piyasa faiz maliyetlerinin minimum 8 puan arttığı açık ve net iki önemli olgudur.
Dolayısıyla 2014 yılının hem ekonomi hem de istihdam anlamında yitik bir yıl olmaması için bu elzemdir. Yoksa bu saatten sonra kimse büyümeden bahsetme zahmetinde bulunmasın.