8 yılda 200 bin yabancı asker.
Toplam 40 ayrı ülkeden.
Aralarında Tonga bile var.
Hepsi Irak topraklarında cirit attılar.
Son bir yıldır 10 ayrı ülkenin savaş uçakları Irak semalarında uçuyor,
Irak topraklarını bombalıyor.
Anayasalarını Amerikalılar çizdi.
Yıllarca Amerika'nın valisi tarafından yönetildi.
El Kaide, Afganistan sonrası en ciddi yapılanmasını Irak'ta gerçekleştirdi.
Bugün başa bela olan DAEŞ terör örgütü oradan çıktı.
İran'dan gelen binlerce Şii militan, şu an Irak topraklarında.
Afganistan'dan İran tarafından gönderilen yüzlerce Şii militan, şu an Irak topraklarında.
Bunca yabancı unsur var Irak'ta.
Neden geliyorlar çünkü Irak'ın kendi askeriyle polisi ki tam 70 bin kişilerdi, bir gecede, koca Musul kentini silahları ve araçlarını geride bırakmak suretiyle, terk ettiler, DAEŞ teröristlerine teslim ettiler.
DAEŞ korkusuyla Türkiye'den de yardım istediler.
Ankara'da teröristlere anahtar teslim şehir veren Iraklıları eğitmek için asker gönderdi.
6 Ağustos 2014'de DAEŞ kapıya dayandığında Erbil yönetimi de Türkiye'den askeri müdahale talep etmişti.
Müdahale için Irak topraklarında bir tek bile Türk askeri gitmedi, muharip güç yerine eğitim amaçlı asker gönderildi.
2003'te 40 ülkeden 200 bin yabancı asker işgal için Irak'a girdi, içlerinde Türk askeri yoktu.
Türk askeri Afganistan'da, Kosova'da da görev yaptı.
Hepsinde eğitim görevindeydi.
Türk askerinin yabancı bir ülkede işgal ettiği bir metrekarelik toprak parçası yok.
İşin asker kısmı bir yana, Türkiye 2003'te katliamların yapıldığı Irak'a, savaştan çıktıktan sonra, yeniden yapılanması için elinden geleni yaptı.
İnşaat faaliyetlerinin yanı sıra Irak'a yıllarca suyunu biz verdik hala da veriyoruz.
Bugün Irak'taki Şii yönetimin üst aklı İran'dır. Bağdat'ı aslında İran yönetiyor.
Ama İranlılar işlerine gelmediği zaman Irak'a suyu kesiyor.
Kesmediği zaman da sadece Şii bölgelerine su veriyor.
Türkiye ise Basra'ya kadar su gönderiyor, Şii-Sünni ayrımı yapmadan.
Irak'ta üçlü iktidar paylaşımı vardır, burada Sünniler en son plana atılmışlardır. Ama yine yardımcı statüleriyle yönetime girebilmişlerdir.
Şii iktidarlar, Sünnilerin bu haklarını da ellerinden aldı.
2011'de Sünni Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık el Haşimi'yi terörle suçlayıp, göz altına aldılar, tasfiye ettiler.
Şunu da unutmamak gerekir, Irak bir Şii devleti değildir.
Bunca tasfiye, sürgün ve etnik temizlik faaliyetlerine rağmen Irak'ta yaklaşık yüzde 40 oranında Sünni nüfus vardır.
Sünnilerin Irak siyasetinden tasfiyesi devam ediyor. Çünkü İran, böyle istiyor.
Türk askerini de o topraklarda istemeyen güç İran ve Rusya'dır.
Bugün Irak Başbakanının dediği gibi Irak'ta işgal var ise işgalci Türk askeri değil bizzat İran militanlarıdır.
Bugün Irak Başbakanının dediği gibi Irak'ın içişlerine karışılıyorsa bunu yapan da Türkiye değil bizzat İran'dır.
Kaldı ki biz Türkiye olarak "hangi iç işlerinden bahsediyorsun, senin ülkene Tonga bile müdahale etmiş" diye Irak'ı aşağılamadık.
Ama şu ortadadır, Irak bugün saygı duyulacak değil sahip çıkılacak bir noktadadır.