Kimsenin beklemediği bir sonuç çıktı, ya beklenen olsaydı?
Seçimin üzerinden henüz bir hafta geçti.
1 Kasım'a kadar hakaret eden, küfür eden, tehdit edenler bir anda ortadan kayboldu.
AKP, Ak Parti; Tayyip, Sayın Erdoğan oldu.
Gazete manşetlerinde hafif dokunuşlarla operasyonlar yapıldı.
Teröre destek verenler, "biz istikrardan yanayız" diye çağrılar yapmaya başladı.
Bizzat FETÖ örgütünün içerisinde olanlar, "tamam kabul" demeye başladı.
Bu milletin aklıyla dalga geçer gibi yayınlara başladılar.
Üstelik düne kadar birleştikleri kendi ihanet davalarını da anında satışa getirdiler.
Hatta birbirlerini bile satmaya başladılar.
Bu işin özeti aslında şu, büyük bir kumar oynadılar, kaybettiler.
Ama "bizim çarkıfeleğimizde iflas olmasın" istiyorlar.
Peki ya 1 Kasım'da böyle bir sonuç değil de kendi umdukları gibi bir şey ortaya çıkmış olsaydı.
O zaman neler yapacaklardı?
Şimdi geri vitese aldılar ya, işte o zaman tam gaz gideceklerdi.
Bir de diyorlar ki, ayrıştırma, bölme, öfke vs. Yahu tüm bunları bizzat yapan sizsiniz.
Bugün yaptıklarının tek izahı var, suçlarını biliyorlar, milleti kandırarak örtmeye çalışıyorlar. Çünkü yolun sonuna geldiklerinin farkındalar.
Bunca ihanet, bunca terörle içli dışlı olmanın bedelinden kaçma gayretindeler.
Bu bir derbi maçı değil. Kaybeden pişkinlik yapsın.
Bu bir intikam, öfke savaşı değil. Kazanan hıncını alsın, kaybedeni yok etsin.
Bir millet, memleket meselesi. Milletini, memleketini satma peşinde olanlarla bu değerlere sahip çıkanların mücadelesi.
Mesele memleket olunca, ona ihanet edenler de kaybedince, bunun karşılığı olacaktır elbette.
AK PARTİ'NİN İLK ÜÇ İCRAATI
Seçim sonrası yapılacak önemli 3 icraat var. Bunların ilki, seçim vaadi olan ekonomik unsurların devreye sokulması, başta da asgari ücret geliyor.
Seçim vaadi hiç de sonraya bırakılmadı. 2 Kasım itibaren ekonomi kurmayları düğmeye bastı, acil sonuç için harekete geçti.
İkinci icraat terörle mücadele. PKK, onların Suriye'deki uzantısı PYD, DAEŞ ve paralel yapıyla mücadele, seçim sonrası ilk hafta gündemden hiç düşmedi.
Tüm bu terör örgütleriyle mücadelenin devam edileceği ısrarla vurgulandı.
Üçüncüsü ise anayasa değişikliği ve başkanlık sistemi. İlk iki mesele daha acil, bu ise geniş çerçevede, biraz daha uzun vadede ama ön planda ve gündemde tutulacak olan madde. Türkiye, bunun gerekliliğini, şart olduğunu hatta ne kadar geç kalındığının farkında. Seçim sonrası ilk hafta atılan adımlara bakınca, anayasa değişikliği ve başkanlık sistemi ile ilgili somut adımların da basamak basamak atılacağı kendini belli etti.
