Filistinliler üç haftadır Gazze'nin İsrail sınırında Toprak Günü dedikleri işgalin 42. Yılı dolayısıyla "Büyük Dönüş Yürüyüşü" düzenliyor. Önceki Cuma başlayan barışçıl gösterilerde İsrail polisi bugüne kadar 30'a yakın Filistinliyi şehit etti. Ölenler, içinde kadın ve çocukların olduğu silahsız siviller. İki bine yakın insan da gerçek mermilerle açılan ateş sonucu yaralandı.
6 hafta sürmesi planlanan gösterilerde iki ana talep var. Sürgündeki Filistinlilerin topraklarına geri dönmesi ve hukuksuz Gazze ablukasının kaldırılması.
Türkiye'nin kınadığı şiddette İsrail terörünü kınayan İslam ülkesi bile bir elin parmaklarını bulmuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan bizzat Netanyahu'ya terör eylemi yaptıklarını söyledi.
İslam ülkelerinin yanı sıra BM, AB, İnsan hakları örgütleri vs. ise her zamanki gibi olayları seyretmekle yetiniyor.
***
Aynı şekilde önceki gün Doğu Guta'nın Duma bölgesinde Esed rejiminin bir kez daha kimyasal silah kullandığı açıklandı. Bazı haber ajansları en az 70, bazı ajanslar da 150 sivilin kimyasal saldırıda hayatını kaybettiğini duyurdu. Ajansların geçtiği görüntülere bakamadım bile.
Bir anne eşiyle birlikte kucaklarındaki bebekleri ile evlerinin banyosuna saklanmaya çalışmış ve oracıkta üçü de şehit olmuş. Halepçe gibi, insanlık dışı bir katliam. Halepçe'nin üzerinden 36 yıl geçti ancak insanlık kimyasal konusunda zerre kadar ilerlemedi. Aynı acı, aynı soykırım, aynı zalimlik…
Türkiye Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı düzeyinde en sert ifadelerle olayı kınadı. Yaralılara insani yardım için harekete geçti. Hem sivillerin nakledilmesi hem de acil tedavi görmesi gerekenlerin Türkiye'ye getirilmesi için girişimde bulundu.
***
Yine medyada, haftalardır Türkiye'nin doğu Anadolu sınırından her gün akın akın ülkelerindeki kaostan kaçan Afganlı mültecilerin Türkiye'ye sığınma mücadelesi haber yapılıyor. Yaya olarak saatlerce dağlarda yürüyen insanlar sadece huzur için Türkiye'ye sığınmak istediklerini ifade ediyor.
Başbakan Yıldırım, son bir yıl içinde doğu sınırlarından yapılan girişlerin sayısının 146 bin olduğunu, Afganistan'dan gelenlerin sayısının da 50 bin civarında olduğunu ifade etti.
Yıldırım dün, bu insanlık dramına karşı da tedbir alacaklarını, insani bir çözüm için kollarını sıvadıklarını belirterek Afganistan'dan Türkiye'ye gelen göçmenlerin daha iyi yaşayabilmesi için Iğdır'da Suriyeliler için kurulanlar gibi bir kamp alanının kurulacağını açıkladı.
Türkiye'nin dört bir etrafı maalesef ateş çemberi. Çoluğunu çocuğunu sırtlanan Türkiye'ye ulaşmak için dağları tepeleri aşma mücadelesi veriyor ve "İyi ki Türkiye var" diyorlar.
Evet, mazlumların duası boşuna değildir, İyi ki Türkiye var…
