Suriye'de 15 Mart 2011'den bu yana devam eden iç savaş sekizinci yılına girdi. Milyonlarca insan evinden yurdundan oldu. 800 bin insan bu savaşta can verdi. Esed, Rusya ve İran'ın iplerini havada tutması nedeniyle ayaktaymış gibi duruyor.
ABD, Rusya, İran askerleri ile sahada. Bu üç ülkenin de Suriye'de en az üçer tane askeri üssü olduğu söyleniyor. Üç ülke de "DEAŞ'la mücadele" adıyla Suriye'ye geldi. ABD, Suriye PKK'sı YPG'nin adını SDG diye değiştirdi ve onlarla birlikte hareket ediyor.
Fransa ve İngiltere'nin de Suriye'de askeri varlığı olduğu bilinse de pek dile getirilmiyor. İsrail de zaman zaman Suriye'de operasyon düzenliyor. Geçtiğimiz günlerde de bir uçağı düşürüldü zaten. Onlarca ülke de 'koalisyon' çatısı altında Suriye savaşına müdahil olmuş durumda.
***
Buna rağmen, Suriye'yi kan gölüne çeviren ülkelerin tamamının ortak olduğu bir konu var, o da Türkiye'nin askerini Suriye'den çekmesi. Rusya bunu ima ederken ABD ve İran sık sık Afrin harekâtından duydukları rahatsızlığı dile getiriyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri, terör örgütü DEAŞ'a yönelik başarıyla sonuçlandırdığı Fırat Kalkanı Harekâtı'nın ardından Suriye PKK'sı YPG'ye yönelik Zeytin Dalı Operasyonunu başlattı. Harekat başarıyla ilerliyor. Suriye'deki kaostan en çok etkilenen ülke Türkiye oldu. Suriye savaşı ülkemize, terör ve mülteci ihraç etti. Buna rağmen "Türkiye burada olmamalı" diyorlar utanmadan!
***
Mehmetçik ve Özgür Suriye Ordusu güçleri, Afrin'inmerkezine doğru ilerledikçe, "Türkiye harekâtı durdursun"sesleri de yükselmeye başladı. Bunu diyenlerin, kendi askerleri ve silahlandırdıkları teröristleri ile Suriye'de olması ise ironik!
Fırat Kalkanı Harekatı'nda 2 bin kilometrelik alanı DEAŞ'tan temizleyen aslanlarımız, şimdi de yaklaşık bu alanın iki katı büyüklüğünde, zor ve dağlık bir bölgede, sivillere zarar vermeden Afrin'i terörden arındırma mücadelesi veriyor.
Fırat Kalkanı Harekatı'ndan sonraki El Bab'ın görüntüleriyle, ABD ve YPG'nin operasyonundan sonraki Rakka merkezinin görüntülerini yan yana koyunca Türkiye'nin hassasiyetinin laftan ibaret olmadığı açıkça görülüyor.
***
Şimdi Afrin'deki YPG teröristlerine, hapisten salınan DEAŞ'lı teröristlerden Avrupa'dan, ABD kontrolündeki Menbiç'ten ve Esed'e bağlı rejim milislerinden destek gidiyor. Esed, rejime bağlı askerleri Afrin'e gönderdiğini açıkça itiraf etti.
Türkiye, meşru mücadelesinde sahada karşısına kim çıkarsa çıksan 911 kilometrelik sınırındaki terör yuvalarını dağıtacağını tüm dünyaya ilan etti. Dolayısıyla BM kararıyla, Esed milisiyle, Kandil desteğiyle filan Türkiye'yi yolundan çevireceğini sananlar hayal görüyor.
Onlar hayal görürken Türkiye, ordusu ve milletiyle, kendi göbek bağını kendisinin kestiğini dosta-düşmana gösteriyor…