Türkiye'nin, 20 Ocak'ta Suriye sınırımızdaki PKK ve DEAŞ terör örgütü unsurlarını bertaraf etmek için başlattığı Zeytin Dalı Harekâtı, 58. Gününde zaferle sonuçlandı.
Mayın ve bomba arama tarama faaliyetleri bittikçe Afrinlilerde evlerine dönmeye başladı, bölgeye huzur geldi. Afrin'de insanlar Mehmetçik geldi diye mutlu. Kürtler mutlu, Araplar mutlu, Türkmenler mutlu…
Türkiye hızla bölgeyi ayağa kaldırmak için altyapı çalışmalarının yanı sıra sağlık hizmetleri ve gıda yardımında bulunuyor. Mehmetçik kendi kumanyasını oradaki insanlara vererek asıl zaferin gönülleri kazanmak olduğunu tüm dünyaya gösterdi.
***
Ancak 5 yıldır Suriye PKK'sına silah ve mühimmat veren 'batılı müttefiklerimiz' pek mutlu değil. Hatta mutluluktan öte Afrin harekatı, ABD dahil bütün Batı'nın kimyasını bozdu. Türkiye'nin Suriye sınırında PKK'ya devlet kurdurtma projeleri ellerinde patladı. Batı medyasının "Seküler, feminist gerillalar" diye güzelleme yaptığı PYD-YPG'nin şişirilmiş balon olduğu ortaya çıktı.
ABD Başkanı Trump, 'Suriye'den çekileceklerini ve oradaki kaosa biraz da başka ülkelerin dahil olması gerektiğini'açıkladı. Sonra Pentagon, çekilme yönünde bilgileri olmadığını, YPG'ye 200 milyon dolarlık yardım yapılacağını bildirdi. Trump, önceki gün YPG/PKK kontrolündeki bölgelere ayrılan 200 milyon dolarlık yardımı dondurma kararı aldı. ABD Savunma Bakanı Jim Mattis de PKK'nın derhal Irak'taki Sincar bölgesinden çekilmesini istedi.
Aslında Trump daha seçim kampanyasında söylemişti Ortadoğu'dan çekileceklerini. Şu anda "Trump savaş kabinesi kurdu" dedikleri, içinde Pompeo ve Bulbon gibi 'şahinlerin' olduğu bir ekiple Pentagon'a karşı bunu başaracak mı göreceğiz?
***
Ancak dediğim gibi Afrin zaferi, Suriye'de yeni haritalar, yeni devletçikler planlayanların kimyasını bozdu. Trump, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile görüştükten sonra Macron sanki Suriye'de bundan sonra PKK'nın hamiliğini Fransa alacakmış gibi açıklamalar yaptı.
Başbakan Yıldırım bu durumu şu sözlerle değerlendirdi; "Vardiya değişimi yapıyorlar. Kış vardiyasından yaz vardiyasına geçiş..."
Macron'un, 'Türkiye ile PKK arasında arabuluculuk' gibi saçma sapan bir laf etmesi, de Türkiye'nin büyük tepkisini çekti. Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Macron ile geçen hafta görüştüm. Baktım garip garip şeyler söylüyor. Kendisine, frekansı biraz yüksek oldu ama söylemek zorunda kaldım"dedi. Bu açıklamaların ardından Macron suskunluğa büründü.
***
Hamasetten değil realiteden bahsediyoruz. Bazıları, klasik ezikliklerine devam etse de Türkiye sahadaki varlığı ve 'sert gücü' ile bölgede aleyhimize oyun kurmaya çalışanların tüm oyunlarını bozuyor.
CIA eski başkanı Orgeneral David Petraeus, 27 Şubat'ta'Türkiye ile ABD arasında savaş ihtimali var mı?' şeklindeki bir soru üzerine şöyle demişti:
"Böylesi bir durumda iki defa düşünmeliyiz. Çünkü Türklerden bahsediyoruz kontrolümüzdeki Araplardan değil. Son 2 yılda ABD, PYD'ye teknik bilgi aktarımı yaptı ancak Türkiye karşısında hiçbir başarı sağlanamadı. Akıllarında, vatanları ve dinleri varsa, gerisini düşünmüyorlar. Geri çekilme gibi bir huyları da yok. Topyekûn savaşan bir millet…"
Görüyorsunuz, anlatmaya gerek yok...