Geçen hafta Adana'da 7 bomba yüklü araçla havalimanı, kaymakamlık ve polis merkezlerine eş zamanlı eylem yapmak isteyen 5 terörist yakalandı. Ondan sonra Ankara'yı kana bulamak için harekete geçen iki terörist, polis etraflarını sarınca kendilerini patlattı.
İstanbul'da PKK, polis merkezi önünde motosikletli bomba patlattı, 10 kişi yaralandı. Teröristler dağa kaçamadan Aksaray'da yakalandı. Ardından PKK, İran sınırının dibindeki Şemdinli'de bomba yüklü araçla katliam yaptı, 10'u asker 15 şehit verdik.
Olaydan birkaç saat sonra da ABD, İran ve Irak'ın istemediği Türkiye'nin Musul yakınlarındaki Başika Üssü'ne DAEŞ saldırdı. Van'da ise PKK'lılar kaosu topluma yaymak için eşinin, evlatlarının önünde AK Parti Özalp İlçe Başkan Yardımcısı Aydın Muştu'yu katletti. PKK, eline silah almayan, siyaset yapan insanları "barış" diyerek katlediyor. Amaç, yıldırmak ve gerilimi artırmak.
***
Yani, adı PKK olmuş, DAEŞ olmuş, FETÖ olmuş hiç önemli değil. Bazılarının milleti aptal yerine koyarak "yoktur" dediği Üst Aklın, hala devrede olmadığına inanan var mı?
Terör taşeronluğu yapanların, ne ailevi ne dini ne ahlaki hiçbir değerleri, hiçbir kutsalları yok.
Gezi Sürecinden bu yana Türkiye saldırı altında. Hepsini bertaraf ettik milletçe, en başta Kürtlerin başına bela olan 30 yıllık bu PKK belasını da bertaraf edeceğiz inşallah.
Birilerinin terörle verdiği her mesaj ayaklarımızın altında. Devlet milletiyle birlikte omuz omuza, teröre boyun eğmeyeceğini dost-düşman herkese gösteriyor.
Şehitlerimize rahmet olsun. Allah'ın laneti bize bu acıları yaşatanların üzerine olsun. Teröre asla geçit yok. Asla diz çökmek yok...
***
Türkiye, 15 Temmuz'da bütün dünyaya vatanı, inancı, devleti, milleti, demokrasiyi kurtarmak için nasıl mücadele edileceğinin dersini verdi.
Türkiye, FETÖ'nün alçak darbe girişimine, PKK'nın hain ve hedef gözetmeyen kör şiddetine, Fırat Kalkanı Harekatı ile DAEŞ çetesine karşı amansız bir mücadele yürütüyor. Musul'da DAEŞ terörüne karşı bölge insanına askeri eğitim veriyor.
***
Ama tüm bunlar olurken Cumhurbaşkanı Erdoğan, takipçisi olduğu kalkınma hamlelerinin de bir bir açılışlarını gerçekleştiriyor. Osmangazi Körfez Geçiş Köprüsü'nün, İstanbul'un 3. Köprüsü Yavuz Sultan Selim'in ve boğazın altından araçların geçeceği Avrasya Tüneli'nin açılışlarını yapıyor.
Türkiye, 4 milyon mülteciye ev sahipliği yaparak dünyaya meydan okuyor. Erdoğan dünyaya, her şeyin çıkar, her şeyin rant olmadığını, insanlığın "vicdana" da ihtiyacı olduğunu hatırlatıyor.
Birazcık insaf sahibi olan herkes Türkiye'nin 14 yıllık serüvenine bakarak "Nereden nereye geldik" diyor.
Zaten bu yüzden istemiyorlar Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı. Türkiye'yi yaşanabilir, dik duran, kendi milli silah sanayisini güçlendiren, mazlumların hamisi, faizciyi değil yoksulları gözeten bir ülke haline getirdiği için.
Onlar istememeyi sürdürecek, Erdoğan da Allah'ın izni, milletinin desteği ve mazlumların duası ile yürüyüşüne devam edecek.