Gazetelerden, televizyonlardan, internetten yapılan yayınları hayretler içinde izliyoruz.
Hakaret, şantaj, montaj, turp, heybe, katil, hırsız, özel hayata tecavüz vs. gırla gidiyor.
Bir insandan habersizce, mahkeme izni almadan, yasadışı yollarla kaydedilen ve montajlanarak servis edilen tapelerin içeriğinden daha ahlaksız bir iş yaptıklarını görmüyorlar.
Bunu göremedikleri için de her tapeleri, her şantajları, her montajları ellerinde patlıyor..
***
Bu kadar alçaklığın, ahlaksızlığın, haysiyet cellatlığının yapıldığı başka bir seçim kampanyası görmedim ben.
Ve en son dün sabah devletin kalbini dinleyerek Youtube üzerinden servis ettiler.
"Seçim", "Füze", "Bombalama" gibi kelimelerin harfinin geçmediği cümleler kurarak algı yönetiminde geldikleri dip noktayı gösterdiler.
Devletin en tepesindeki isimlerin Suriye meselesiyle ilgili ses kaydını deşifre etmek, bu vatana bu millete ihanettir. Devletin en mahrem sırlarını ahlaksızca dinleyen, bunları servis eden ve yayanlar bu vatana ihanet etmiştir.
Özellikle kasetin içeriğinde olmayan konuşmaları olmuş gibi yayanlar, bu ihanet şebekesinin bir üyesi olduklarını itiraf etmişlerdir.
Artık sözkonusu AK Parti veya Erdoğan değil Türkiye Cumhuriyeti'nin ulusal güvenliğidir.
***
Düne kadar birbirine sövenlerin bugün kol kola girdiği, geçmişte birbirilerine yaptıkları tüm ahlaksız saldırılarının üstüne sünger çektikleri hiçbir dönem olmadı.
Böylesi bir atmosferde konuştuğum her insanın verdiği tepkiyi anlamaya, not etmeye çalışıyorum.
Yıllardır MHP'ye, CHP'ye oy vermiş ve bu seçimde de aynı partilere oy verecek birçok kişiyle konuştum. Başbakan Erdoğan'ın "24 saat hiç durmadan küfredilecek kadar 'kötü' olmadığını, yapılan icraatların bile bunu yalanlamaya yeteceğini, tapelerin ajanlık olduğunu" söylüyorlar.
Buna karşın düne kadar iktidarı eleştirdiğini ancak Gezi ve 17 Aralık operasyonlarının ardından tepkisel olarak bu seçimde oyunu AK Parti'ye vereceğini söyleyenlere de rastladım.
***
Birilerinin Türkiye'de başaramadığını, Mısır ve Ukrayna'da nasıl başardığını millet görüyor. Yine birilerinin, Suriye'de 10 bini çocuk 160 bin insanın katledilmesini umursamayıp Türkiye'de Twitter'e erişimin engellenmesini niçin bu kadar dert ettiğini millet iyi anlıyor…
Millet meselenin "Tayyip Erdoğan" değil kendi iradesine bir saldırı olduğunu biliyor…
Millet, 30 yıldır akan kanı durduran bir liderden 'Diktatör' değil ancak 'Reis' çıkacağını gösterecek.
Millet 30 Mart'ta, bir kez daha durumdan vazife çıkararak ne 'anladığını' dosta düşmana gösterecek!
17 Aralıktan bu yana meselenin "yolsuzluk" olmadığını söylüyoruz.
Bunu bir kez daha net olarak gördük. Mesele yolsuzluk idisyse Suriye konuşmalarının, vatana ihanetin anlamı ne?
