Önce İçişleri Bakanı Efkan Ala'dan geldi şok açıklama; "Böcekleri koyan Başbakan'ın yakın koruma ekibinden kişiler" dedi. Düşünebiliyor musunuz? Ülkenin Başbakanının en yakınına kadar sızmışlar. Türkiye'yi de Başbakan'ı da Allah korumuş.
Ala'nın açıklamasının ardından tarihin en büyük, en ahlak dışı operasyonlarından biri olan tele kulak skandalı Türkiye'yi sarstı.
Star ve Yenişafak gazetelerinin yayınladığı haberde, Paralel yapının 7 bin kişiyi üç yıl boyunca dinlediği ortaya çıktı.
Bakanların, gazetecilerin, spikerlerin, sanatçıların, STK temsilcilerinin ve işadamlarının aldığı nefesin bile kayıt altına alındığı bir dinleme.
CHP ve MHP Genel Merkezi'ni de Anadolu Ajansı'nın santrallerini de dinlemişler.
Kim bilir bu dinlemelerde kimlere ne şantajlar yapıldı? Kim bilir bu dinlemeler kimlere servis edildi?
***
Bu dinlemelerin, sadece buz dağının görünen kısmı olduğunu, daha onlarca klasörde yüz binlerce insanın dinlenmiş olabileceğine dikkat çekiliyor.
Vatandaş, canının, malının, özel hayatının devletin teminatı olduğuna inanır. Dolayısıyla her dinleme, bir mahremiyet tecavüzü, özel hayat hırsızlığıdır.
Kimin dinlendiği, ideolojisi, kimliği önemli değil.
Vatandaş kendisini güvende hissetmek ister ve devlet bu güveni sağlamakla yükümlü. Vatandaş devlet karşısında ya da bu tür derin yapılanmalar karşısında kendisini güvensiz hissediyorsa devlet kendisini sorgulamalıdır.
***
Başbakan'ın üslubunun "Sert" olduğunu söyleyenler eğer böyle davranılmazsa karşındaki yapının işi nereye götüreceğini iyi görmeli.
Soruşturma tam bir kararlılıkla sürdürülerek, insanların mahremine kulak uzatanların kulağı çekilmelidir. Devlet vatandaşının hakkını korumalı ve bu dinlemeleri yapanlardan muhakkak hesabını sormalıdır.
***
Hemen her olayı "Bizimle ilgisi yok" deyip reddeden ama gazetelerinden ölümüne sahiplenenler bu kez de telekulak skandalında "Allah her şeyi biliyor saklanacak neyiniz var ki?" mantığıyla twetler attı.
Kendisini merkeze koyan ve Allah biliyorsa kendisinin de bilmesinde hiçbir sakınca olmadığını
söyleyenlerin yaptığını Ergenekoncular bile yapmadı.
Bu dinleme işinin ne kadar büyük bir olay olduğunun bazıları farkında değil. Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz ve Türkiye'nin bekası söz konusu. Bir ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakanı, bakanları, siyasetçisi, iş adamı gazetecisi, sivil toplum kuruluşu dinleniyorsa bu paralel yapıyı artık kim inkar edebilir?
Ve son söz. Her yol mubah değildir. İslam dini "ayıbı örtün" derken, ayıp üzerinden şantaj yapılıyorsa; orada din de insanlık da hukuk da yoktur