Başbakan Erdoğan özelinde yaklaşık iki yıldır bir algı operasyonu yürütülüyor.
Başbakan'ın 'sert üsluba' sahip olduğunu, 'otoriterleştiğini' öne sürerek ona 'Diktatör' diyorlar!
Gezi olayları veya son montaj kasetlerle başlamadı bu "hakaret" konusu. Çok önceden beri var. Özellikle ana muhalefetin lideri bunu sürekli yapıyor.
Kaset operasyonu ile partinin başına geldiği günden bu yana her grup toplantısında aynı şeyi yapıyor. Konuşmasına başladığı dakikadan itibaren Başbakan Erdoğan'a "Yalancı", "Hırsız", "Diktatör" diyerek hakarette bulunuyor.
Tabi baştaki böyle yapınca tabandaki de işi küfretmeye kadar vardırıyor.
Sosyal medyada, AK Parti'ye oy veren herkese ayrımsız "Hırsız" demelerindeki "Cahil halk" vurgusunu gizleyemiyorlar.
Dönüp dolaşıp "Memleketin yüzde 60'ı aptal" bandına yerleşip, oy isteyecekleri, devrim yaparak kurtaracaklarını söyledikleri millete sövüyorlar.
***
Beşşar Esed'e veya darbeci Sisi'ye bir kez olsun "Diktatör" demeyenler, Erdoğan'a ağız dolusu "Diktatör", "Başçalan" vs. diyor.
Karşılarında gerçekten bir diktatör olsa bunu bırakın söylemeyi, ima bile edemeyeceklerini düşünmüyorlar bile.
Başbakan da çok acayip bir 'diktatör!'
Suikasta maruz kalan, partisi kapatılmak istenen, operasyona uğrayan bir 'Diktatör!'
Öyle bir 'diktatör' ki, on yıldır kendisinin ve aile fertlerinin 24 saat telefonlarının dinlendiği ortaya çıktı. Tüm mahrem konuşmaları sosyal medyada servis ediliyor.
İki kızını başörtülü olduğu için Başbakan olduğu ülkede bile üniversitede okutamayan bir "Diktatör!"
***
Feshane'de zılgıt yediği vatandaşı yumruklayan, kendisini alkışlamayan CHP'liye "Ya alkışla ya kaybol!" diyen Sarıgül.
"O AKP'liydi" deyip bir vatandaşın farklı partiden olduğunda "dayak yiyebilir" meşruiyetini kazandırmaya çalışan da Sarıgül.
Esed ve Sisi'yi 'normal', Erdoğan'ı ise 'Diktatör' olarak gören CHP'ye tabii ki Sarıgül yakışır.
En ufak bir 'otoriter' tavrı olmayan Sarıgül, CHP için İstanbul'a 'ideal' Başkan adayıdır(!)