İki tane ergen (teenager) genç kız yanıma geldi. Sohbet ettik. "Meryem abla sana bir şey sormak istiyoruz" dediler. "Sorun kızlar" dedikten sonra bir gülme krizine girdiler. Kendilerine gelince de "Başbakanımızı neden ABD Başkanı Obama gibi hiç dans ederken görmedik" diye sorularını sordular.
Soru karşısında ben de gülmeye başladım. Çünkü cevaba nereden başlayacağımı bilemiyordum. Çok zor yerden gelmişti soru.
***
Darbeler, demokrasi mücadeleleri, parti kapatmaları, terör sorunu, milli kültür, siyasi kültür, ekonomik krizler, zor süreçler…
Nereden, hangi konudan başlayacağıma karar vermeden önce aklıma o yaştaki günlerim geldi ve kendi sorularımı hatırladım. İçim cız etti.
Bizim sorularımız çok daha acı içeren sorulardı.
Ya annemizden bugünkü gençlere komik gelecek maddi taleplerimiz olurdu ya da haberlerde duyduğumuz, suikastları, terör olaylarını, yokluğu, işkenceleri, Özal'ın ölümünü filan sorardık.
***
Şimdi ergenlerin soruları da gündemleri de çok farklı. Çünkü Türkiye'nin acı yüzünü hiç görmediler.
Radyodan ve televizyondan saatlerce müzik dinleyen kızlara, "bir dönem özel radyolar yasaktı" dediğimde "Ay ciddi olamazsın Meryem abla" kahkahası yükseldi.
Hatta darbe dediğimde " O ne?" diyorlardı. Darbe dönemlerini anlattığımda gerçekten algılayamıyorlardı.
Umut dolulardı, sordukça sordular. Dilim döndüğünce bende cevapladıkça cevapladım.
Ama ne yalan söyleyeyim çok iyi geldi bu sohbet. Darbenin ne olduğunu bilmeyen ergenlerle sohbet etmek, onlara tarih öncesinden bahseder gibi siyasi konuları anlatmaya çalışmak enteresandı. Halbuki çok değil 10-15 yıl öncesinden bahsediyorduk ama o kadar uzak geliyordu ki onlara…
***
Modern ve güçlü Türkiye'nin keyfini sürdüklerini ve "Başbakan neden dans etmiyor?" sorusunun ne kadar kıymetli olduğunu kendileri fark etmiyordu belki ama gelecek adına benim yüzümde gülümseme belirdi.
Ha "Başbakan neden dans etmiyor?" sorusuna gelince. Toplumsal yapımızdan, geleneklerimizden, kültürümüzden bahsettikten sonra onlara cevap verdim "Başbakan da sanatçılarla türkü söylüyor, şiir albümü çıkarıyor, memleketinde horon tepiyor ya!"
Onlar anlattıklarıma şaşırdı ben de anlatamadıklarıma…