CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin dershane patronluğu dönemini karıştırdıkça pislikler ortaya saçılıyor. Meydanlarda öğretmenlerin hakkını savunan konuşmalar yapan Muharrem İnce'nin, yanında çalıştırdığı öğretmenlerin hakkını yediği çıkmıştı ortaya.. Bu skandalı ortaya çıkaran ise SSK (bugünkü SGK) Genel Müdürlüğü Sigorta Teftiş Kurulu İstanbul 1 No'lu Grup Başkanlığı.. Muharrem İnce o yıllar, hem CHP Yalova İl Başkanı hem de TAM dershanesinin patronu ve yönetim kurulu başkanı..
**
Teftiş kurulu başkanlığı, daha sonra televizyon şovlarıyla şöhreti yakalayacak olan ünlü sosyal güvenlik uzmanı Ali Tezel'i Yalova'da beş ayrı firmaya denetim göreviyle yolluyor.. Muharrem İnce'nin dershanesi için çıkan denetim görevlendirmesi bir faks ihbarına dayanıyor.. Ali Tezel'e göre, normalde yasal olarak dikkate alınmaması gereken bir uygulama bu.. Dershane denetimi ile ilgili daire ya da daireden herhangi bir müfettiş değil, doğrudan doğruya Ali Tezel görevlendiriliyor.. Tezel de, emir yazısını alıp Yalova'ya gidiyor.. Elindeki dört firmanın denetimini yaptıktan sonra, son durak Muharrem İnce'nin dershanesi.. Sonrasını 2010 senesinde gazetedeki köşesinde şöyle anlatacaktı Ali Tezel; "… Saat 16.00 suları idi. Dershaneye girdim, müfettiş kimliğimi gösterip denetime geldiğimi ifade ettim. Aslında tek derdim, bir an önce işimi bitirip gitmekti ama olmadı. Beni dershane sahibi ve müdürü Muharrem İnce'nin odasına götürdüler. Bir ayağı kırık ve alçılı olan İnce'ye kendimi tanıttım, kendisi de 'Çay içer misin' diye sordu. İşimi bir an önce bitirme amacıyla teşekkür eder etmez hiddetlenen İnce, 'Seni Yaşar Efendi mi gönderdi, (Yaşar Okuyan) sen kimin adamısın, sana burayı denetlettirmem' dedi. Durumu kendisine anlatıp işimi zorlaştırmamasını, sadece 10 dakikalık bir işimin olduğunu ısrarla söylememe rağmen izin vermeyince, durumu polise haber verip yasal olarak yardım etmelerini talep ettim. Denetim sonrasında dershanede 10'dan fazla emekli öğretmenin kayıtdışı olarak yıllardır sigortasız çalıştırıldığı ortaya çıktığı gibi hiçbir öğretmen için o gün yürürlükte olan Tasarrufu Teşvik Fonu (TTF) ve Konut Edindirme Yardımı (KEY) ödentilerinin yapılmadığı ortaya çıktı. Dershanenin 10 yıllık incelemesi sonrasında da yanlış hatırlamıyorsam o zamanki parayla 100 milyar liradan fazla borç çıkarıldı, ceza kesildi. Sonunda olay, Muharrem İnce tarafından mahkemelere intikal etti ama benim bildiğim bütün mahkemeleri kaybetti ve hepsini ödedi.
Öte yandan, bir siyasi parti il başkanının dershane müdürü olması ise yasaktı, bu da ortaya çıkmıştı…"
Bu skandalın üzerinden yıllar geçti. Muharrem İnce CHP milletvekili olarak TBMM'ye girdi.. Ali Tezel de o yıllarda CHP ile flört etmeye başlamıştı. Öyle ki, CHP'nin iktidar olacağına kendisinin de çalışma bakanı olacağına inanıyor, ".. bakan olursam ilk iş emeklilerin intibak yasasını çıkarmak olacak.." gibi demeçler veriyordu.. İşte o geçiş döneminde meclis bahçesinde İnce ile Tezel karşı karşıya geldi.. Yanlarında eski CHP'li Şahin Mengü de vardı.. Muharrem İnce, Ali Tezel'e döndü ve ; "… Seni unutmadım, cep telefonun da bende kayıtlı. Elime fırsat geçerse, ki geçecek, sana göstereceğim, burnundan fitil fitil getireceğim…" dedi..
O tehdidin ardından bir daha karşılaştılar mı bilmiyorum. Ya da Ali Tezel bu açık tehdidi savcılığa bildirdi mi?.. Ama öğretmenlerin haklarını yediğini ortaya çıkaran devletin bir memurunu böyle tehdit eden birinin şimdi Cumhurbaşkanlığına aday olması çok tartışılır..