Alper Görmüş

25 Nisan 2013, Perşembe

İMC ve Türkiye’nin ilk trans muhabiri

Haber kanallarının hafta içindeki "yıldız" ekran yüzleri tarafından sunulan "iddialı" bültenlerinden ziyade hafta sonlarındaki "iddiasız" bültenlerini seviyorum.

Hafta içinde "yıldız"ların kendilerini öbür kanallardaki "yıldız"lardan ayırmak için başvurdukları atraksiyonlara dayanamıyorum... Hafta sonları elim o kanalların bültenlerine daha kolay gidiyor.

İMC televizyonu ise bu açıdan beni hiç germiyor; haber sunucuları hafta içinde de hafta sonunda da sadece haberi düzgün bir biçimde sunmaya odaklanıyorlar. Had bildirmek yok, yalan yanlış yorum yok!

Bu kanalda bir transın muhabir olarak çalıştığını yeni öğrendim ve doğrusu sempatim biraz daha arttı.

Basın, iş bulamadıkları için çaresizce bedenlerini satan transseksüellerin sorunlarını işlerken iş dünyasını eleştirmeyi kendine hak biliyor da, kendilerinin çalıştığı müesseselerde onların neden barınamadığını sorgulamıyor.

Hürriyet'te "Türkiye'nin ilk trans TV muhabiri" olarak tanıtılan Michelle ile yapılmış bir söyleşi okudum ve öğrendim ki kendisine büyük kanallardan da teklif gelmekteymiş. Michelle'in bu tekliflere verdiği cevap çok hoşuma gitti:

"Kabul etmedim. Çünkü İMC'nin benim şansım olduğunu düşünüyorum. Yıllar sonra bir aile ortamı oldu burası benim için. Belki buradan önce teklif gelseydi düşünebilirdim."

Hürriyet'ten Onur Baştürk, transların ve Michelle'in Bülent Ersoy'u nasıl değerlendirdiklerini de sormuş ve "O bizim için 'atatrans' cevabını almış."

SON DAKİKA