Ertuğrul Özkök'ün ona "Rakıların efendisi" demesi boşuna değil. Şanlı, Kordon'da 120 içkili işletmenin ve işletmelerde çalışan binlerce kişinin başkanı... Ayrıca geçtiğimiz genel seçimlerde CHP'den aday adayıydı...
Bana kalırsa bu gelişme, AK Parti'ye karşı yürütülen "şeriatı getirecekler" propagandasının nasıl geri teptiğinin güzel bir örneği...
Bu propagandanın çürüklüğü, AK Parti iktidarının başından beri "şeriat ha geldi ha gelecek" tadında sürdürülüyor olmasından kaynaklanıyor. Sürekli bir vade veriliyor, bazı muhtemel gelişmeler zikrediliyor ve o gelişme "irticacıların istediği biçimde gerçekleşirse" artık geriye dönüşün mümkün olmadığı söyleniyor.
Ne var ki o vade doluyor, o gelişme öylece "istenmeyen" bir biçimde gerçekleşiyor ve fakat irtica gelmiyor! Bu durumda yeni bir vade veriliyor, irtica yine gelmiyor... İnsan psikolojisi diye bir şey var, insanlar yavaş yavaş bu propagandanın gerçeklere dayanmadığını seziyorlar ve onun etkisinden uzaklaşıyorlar.
Cumhuriyet yazarı Prof. Mümtaz Soysal daha hükümetin altıncı ayında şöyle yazmıştı:
"(...) Parlak bir çıkışla kurulan bu Cumhuriyet acaba artık yıkılış ve çöküş dönemine mi girmiştir? Herhalde böyle bir izlenimi asıl güçlendiren etken, bu Ekim'de 80'inci yaşına basacak bir Cumhuriyet'te kuruluş yıldönümü kutlamalarını düzenlemenin cumhuriyetçiliği konusunda derin kuşkular uyandırmış bir iktidar takımına düşecek olmasıdır. (...) 80'inci yıla girişe şunun şurasında beş ay kaldı. Gelecek 29 Ekim'in çelişki dolu olacak ve sinsi bir cenaze namazına benzeyebilecek olan o görüntüsü yaşanmak istenmiyorsa, ne yapılacaksa o zamana kadar mutlaka yapılmalıdır." (Cumhuriyet, 19 Mayıs 2003).
Düşünsenize, 2003'te bile "memleket bitti, şeriat geliyor, beş ayımız kaldı" diyen bir profesör bugün aynı tondan feryat ettiğinde kim inanır ona?
Nitekim, bakın Ömür Şanlı ne diyor:
"Kordon İşadamları Derneği'nin Başkanı alkol sektöründe olduğu halde AK Parti'ye geçiyorsa, AK Parti bizim düşündüğümüz gibi değilmiş diyorlar. Önyargılar yıkılıyor, şehir efsaneleri unutuluyor."
