Ali Bayramoğlu

09 Mayıs 2013, Perşembe

İrlanda’dan Afrika’ya Kürt sorunu

Türkiye, Kürt meselesinin çözümünde kendisine has bir model üretiyor, böylece yol alıyor. Bununla birlikte dereler ve topraklar dünyanın her yerinde var. Uluslararası deneyimler de, ders almak, ufuk genişletmek için son derece önemli.

Bu yazıyı kaleme alırken bir yandan sabah erken saatte çıkacağım Güney Afrika yolculuğunu düşünüyorum. AK Parti, CHP, BDP'den bir grup milletvekili, Cengiz Çandar, Mithat Sancar ve Ahmet İnsel'le birlikte etnik çatışmaların en vahimlerinden birisinin yaşandığı Güney Afrika'nin çözüm modelini incelemeye gidiyoruz. Şüphe yok, her ülkenin toprağı o ülkenin bağrından çıkan derelerin suyuyla yeşerir. Türkiye Kürt meselesinin çözümünde kendisine has bir model üretiyor, böylece yol alıyor.

Bununla birlikte dereler ve topraklar dünyanın her yerinde var. Uluslararası deneyimler de, ders almak, ufuk genişletmek için son derece önemli. Bu, aynı heyetle yapacağımız ilk gezi değil. Öncesinde İngiltere, İrlanda ve İskoçya'ya da gittik. 2011 sonu Dublin'deydik örneğin… Pek çoğumuz için IRA ve Sinn Fein'le simgelenen büyük çatışmanın nasıl seyrettiği, nasıl sonuçlandığı, bugün nerede olduğunu uzman, aktör ve siyasetçilerden dinlemiştik. Bunlar arasında Sinn Fein Partisi'nin başkanı, Kuzey İrlanda'da savaşın ve barışın efsane isimlerinden Gerry Adams, İrlanda Katolik Kilisesi lideri Tim Bartlett, ömür boyu hapis cezası alıp 16 yılını hapiste geçirmiş eski militan Michael Culbert, İrlanda Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı David Donohue, İrlanda İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Maurice Manning vardı.

Güney Afrika'yı dönüşte, bir sonraki sayıya yazacağım. Şimdi İrlanda deneyimini hatırlatalım. Protestanlar ve Katolikler olarak ikiye bölünmüş bir İrlanda topluluk dokusu... İngiltere'den ayrılma yanlısı Katolikler ile, İngiltere'yle birlikte olma yanlısı Protestanlar... Hem bu iki topluluk arasındaki gerilim, hem İngiltere ile İrlanda ayrılıkçıları ya da milliyetçileri arasındaki yüzyıllara varan aşırı şiddetli, keskin çatışmalar... Bu siyasal ve toplumsal zeminde 1921 önemli bir tarih... Bu tarihte İrlanda'nın bağımsızlığı ilan ediliyor. Ancak İngiliz tahtına itaat çerçevesinde sınırlı, bu yüzden bir iç savaşa yol açacak bir bağımsızlık bu. Kuzey İrlanda'daki nüfus çoğunluğu Protestan olan ve birlikçi eğilime sahip altı eyalet, bunun dışında kalıyor. 1949 yılında bağımsız İrlanda, İngilizlerle tüm ilişkisini keserek İrlanda Cumhuriyeti'ne dönüşüyor.

Ancak bu kez bağımsızlık savaşı Kuzey İrlanda'da alev alıyor. 20 yıllık bir "kar biriktirme süreci" sonrası 1960'ların sonu fırtına başlıyor. İlk ayaklanma ve eylemlerin başlangıç tarihi 1969. Kritik tarih ise, 1972. Ocak'ta İngiliz ordusunun Katolikler için sivil haklar talep eden göstericilerin üzerine ateş açtığı, 14 kişinin öldüğü ünlü Kanlı Pazar yaşanıyor. Temmuz ayında IRA buna 16 kişinin ölümüne yol açan 22 ayrı bombalamayla karşılık veriyor. Ve kritik bir eşiğe geliniyor. Bu karşılıklı şiddet dalgası üzerine binlerce insan Dublin'de biraraya gelerek İrlandalılar adına yürütülen şiddet eylemlerine tepki gösteriyorlar...

Bu arada bir sivil toplum kuruluşu, Glencree ortaya çıkıyor. İç savaş koşullarında, çatışmanın sona ermesi için şiddet dışı yöntem ve araçları öne çıkaran bir tavır benimsiyor, Glencree... Bir topluluk içindeki ya da topluluklar arası gerginliklerde, barışı sağlayacak ve sürdürebilecek yöntemlerin sadece şiddet dışı yöntemler olduğunu söylüyor. İlk dönemler çatışmadaki iki taraf da soğuk ve uzak bakıyor Glencree'ye, ancak zaman içinde aldığı tavırlarla en saygın örgütlerden birisi haline dönüyor. Bugün İrlanda Cumhuriyeti'nde barış konusunda en etkili örgütlerden birisi... O günlerde Yeni Şafak'ta bu örgütün temcilcisi Ian White'la yaptığımız görüşmeden aklımda kalanları yazmıştım.

Şöyle:
1. Kültürel, siyasi kökenli güvenlik meseleleri karşısında hiçbir güvenlik politikası sürdürülebilir değildir.
2. Çatışma çözümünde tarafların birbirine güvenmesi şart değildir, önemli olan barış sürecine, çözümün gerekliliğine ve yöntemine yönelik inanç ve güvendir.
3. Hedef çatışmanın her yönüyle çözümü değildir, amaç bu çatışmanın yönetilmesidir, şiddet dışı noktada tutulmasıdır.
Üzerine düşünmeye değer noktalar bunlar...
İrlanda dersi bu…
Gittiğimiz yol da bu…

SON DAKİKA