Geçen gün İstanbul Modern'e giderken Tophane-i Amire Kültür Merkezi'nde Edi Rama sergisi olduğunu duyuran bir afiş gördüm (medyadaki haberleri ne hikmetse atlamışım.) Edi Rama kelimeleri alacalı bulacalı harflerle yazılmıştı.
Ben bu adı bir yerlerden biliyordum ama nereden? Müzeye varıp ismi google'layınca hafızam tazelendi...
Edi Rama bir siyasetçi. Arnavut Sosyalist Partisi'nin lideri ve iki yıldır da Başbakan...
Ancak bu sıfatlar onu anlatmaya yetmiyor. Rama aynı zamanda öğretim üyesi, yazar, sanatçı, sporcu...
Onun adını ilk kez başkent Tiran'a belediye başkanı olduktan sonra duymuştum. Hayat hikayesi ilginç gelmişti:
Heykeltıraş bir baba ve hekim bir annenin oğlu olarak 1964'te dünyaya geliyor. Dinamo takımında basketbol oynuyor, milli takıma kadar yükseliyor.
Üniversitede okurken kütüphaneciyle arkadaş oluyor. Bu sayede Yasak Kitaplar bölümüne girerek, rejimin burjuva pislikleri olarak gördüğü Gerçeküstücü sanatçıların resimlerini inceliyor. Daha sonra Güzel Sanatlar Fakültesi'nde hocalık yapıyor.
Enver Hoca'nın (1908-1985) İkinci Dünya Savaşı ertesinde kurduğu tutucubaskıcı komünist rejim 1990'ların başında çökerken demokrasi yanlısı gösterilerde yer alıyor.
1994'te Fransa'ya gidiyor. New York, Paris, Frankfurt, Sao Paulo'da açılan resim sergilerine katılıyor. 1998'de Başbakan Fatos Nano'nun çağrısıyla ülkesine dönüp Kültür Bakanı oluyor.
Tiran Belediye Başkanı seçildikten sonra yaptığı ilk işlerden biri... Asık suratlı kenti şenlendirmek amacıyla binaları canlı renklere boyama kampanyası başlatmak oluyor.
2003'teki belediye başkanlığı yarışında rakipleri Güney Fransa'daki bir çıplaklar kampında çekilmiş fotoğraflarını basına sızdırıyor...
Ancak bu hamle ne tekrar seçilmesini engelliyor, ne de iki yıl sonra Sosyalist Parti'ye başkan olmasını... (Belli ki Arnavut halkı çamur lekesini değil, kumaşın kalitesini önemsemiş.)
İmkanı olanlara sergiyi gezmelerini öneririm. Son on yılda yapılmış bu eserler, birer yüksek sanat ürünü olduğundan değil... Dünyada bizimkilerden çok farklı politikacıların da bulunduğunu bizzat görmeleri için!
Not: Siyasette karşılaştığı dalavereleri, haysiyetsizlikleri, yolsuzlukları anlattığı Kurban başlıklı kitabı Türkçe'ye de çevrildi (İletişim Yayınları).