Bilişimde durumumuz böyle...
Ya enerjide? Önce şunu bilelim:
Yeni alanlar keşfedilse dahi, dünyadaki petrol ve doğalgaz kaynakları bir süre sonra bitecek.
Bu sebeple bütün gelişmiş ülkeler, var güçleriyle güneş enerjisini randımanlı bir şekilde elektriğe çevirip nakletmenin ucuz yollarını arıyor.
Batarya ve şarj teknolojisinde kat edilen yol müthiş. Akü büyüklüğündeki bataryası, depoya benzin doldurma süresinde şarj edildikten sonra, bin kilometre gidecek otomobillerin eli kulağında.
Almanlar, yaz geldi mi denize girmek ve güneşe olan hasretlerini gidermek için Türkiye'ye gelir; değil mi?
Peki ya şuna ne buyrulur: Aynı Almanlar, güneş fakiri ülkelerinde tükettikleri tüm enerjinin üçte birini güneşten elde ediyor. 2030'da oran yüzde 50'ye ulaşacak.
Peki, bu arada biz ne yapıyoruz?
Kullanım süresi bitmekte olan fosil yakıt motoruyla otomobil üretecek babayiğit arıyoruz.
Bu işte bir yanlışlık yok mu?