Gemlik'te yapılan Akşemseddin isimli geminin 12 kilometre öteye taşınması 12 saat sürmüş. Arkadaşlarımız bunu 562 yıl önce karadan yürüttüğü gemilerle karşılaştırmış: "Fatih Sultan Mehmet ise 67 gemiyi 5.2 km uzaklığa 9 saatte taşıtmış" diyorlar.
Eğlenceli bir karşılaştırma! Fatih'in gemileri günümüzün orta boy teknelerine tekabül eder. Düşünün ki Bizanslıların, Haliç'e girişine çektikleri, en ince halkası 19 milimetre olan -yani 2 santim bile değil- zinciri, o gemiler parçalayamamıştı. (Bilirsiniz: Bir zincir, en zayıf halkası kadar güçlüdür.)
II. Mehmet, 20 Nisan 1453 günü, Kaptan-ı Derya Baltaoğlu Süleyman Bey komutasına 18 gemi vererek... Dört düşman gemisinin (üç Ceneviz, bir Bizans kalyonu) kente erzak getirmesini engellemesini istemişti.
Hani berberlerde kıraathanelerde, Fatih'in atını denize sürmesini gösteren temsili resimler vardır ya... O kızgınlığın sebebi, daha sonra yardıma gelen ve sayıları 150'ye yaklaşan Osmanlı gemilerine rağmen, düşman gemilerinin Haliç'e girmesinin engellenememesidir.
Bazı tarihçiler, Sultan'ın yarı beline kadar denize girip Baltaoğlu'na ana-avrat dümdüz gittiğini yazar. Ertesi gün de Baltaoğlu'nu idam etmek istemiş...
Ancak ricalin araya girmesiyle vazgeçmiştir.
Hocası Akşemseddin, "Mehmet, evladım, yapma etme, göz var izan var, onlarınki kalyon, bizimki kadırga" demiş olabilir. Çünkü kadırga ile kalyon farkı, hafif ticari ile TIR farkı gibidir.
Not: Bu fetih konusu daha çok su kaldırır. Mesela Hz. Muhammed'in "Kostantiniyye (İstanbul) muhakkak fethedilecektir. Onu fetheden emir ne güzel emir, onu fetheden ordu ne güzel ordudur" demesi... Bu hadisin sahihlik derecesini bilen var mı?
Az sonra...