Vatandaşın birbirine yaptığı her türlü ahlaksızca hareketi, siyasetçiler de birbirine yapıyor. Üstelik bunu sadece rakip partilerin üyelerine değil... Parti arkadaşlarına, kendi milletvekillerine de, hatta genel başkanlarına bile yapıyorlar!
Tansu Çiller'in, 1993'te Doğru Yol Partisi Genel Başkanı olmasından bir süre sonra arkasında bir kadın belirmişti. Bu hanım bir tür korumaydı ama bildiğimiz beli tabancalı emniyet korumalarından değildi.
Çiller ne zaman konuşma yapacağı kalabalık bir ortama girse, bu hanım da arkasında oluyordu. "Arkasında" dediğim, bir adım gerisinde değil. Sırtına yapışık şekilde... Bu yapışıklığı Çiller'in beline sarılarak sağlıyordu. İkili adeta trencilik oynayanlar gibi hareket ediyordu. Çiller nereye, arkasındaki hanım da oraya. İki başlı, dört kollu, dört bacaklı tuhaf bir yaratık gibiydiler.
İlk kez kadın bir başbakanımız olduğu için, önce anlamadık... Derken hanımın işlevi ortaya çıktı: Çiller'i tacizden koruyordu!
Evet tacizden. Doğru Yol'un hergele üyeleri, genel başkanlarının kalçasına el atıyorlarmış.
Gündelik siyaseti bilen bir abimiz, "O da bir şey mi, erkeklere de yapıyorlar" demişti. Nasıl yani? Mesela Sosyaldemokrat Halkçı Parti Başkanı Erdal İnönü'ye omuzlara alındığında yapılmış. İnönü bundan çok rahatsız olmuş.
Bir dahaki sefer, kollarını ve bacaklarını iki yana açarak kendini yere bırakmış. Böylece omuzlara alınmaktan, yani tacizden kurtulmuş.
Sevdiğine bile bunu yapan birisi, rakiplere neler yapmaz? Zaten yapıyorlar da!