Dün 27 Nisan'dı... Sekiz yıl önce, 2007'de, Genelkurmay'ın internet sitesinde bir açıklama yayınlanmıştı. E-muhtıra adı takılacak metnin amacı neydi?
Aylardır Başbakan ve AK Parti Başkanı Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmak istediği konuşuluyordu.
Statükocu kesim ise buna karşıydı. Çünkü Köşk, devlet adlı yapının kilit taşıydı. Erdoğan'ın 1982 Anayasası'nın cumhurbaşkanına tanıdığı geniş atama yetkilerini kullanmasını istemiyorlardı. Kamuoyu baskısı oluşturmak için 14 Nisan'dan itibaren Cumhuriyet Mitingleri düzenlendi.
AK Parti yönetimi ise şaşırtıcı bir manevra yaptı: 24 Nisan'da Erdoğan, "Cumhurbaşkanı adayımız kardeşim Abdullah Gül'dür" açıklaması yaptı.
Ancak statüko Gül'e de karşıydı. Çünkü her kim olursa olsun, çoğunluğa sahip AK Parti grubunun, ordudan bağımsız şekilde kendi adayını seçmesini istemiyorlardı.
İşte 27 Nisan e-muhtırası bu amaçla verildi. Amaç, AK Partili olsa dahi, ordunun da uygun gördüğü bir kişinin cumhurbaşkanı seçilmesiydi. Bunu, "Cumhurbaşkanı uzlaşmayla seçilmeli" diyerek ifade ediyorlardı.
AK Parti, 28 Nisan'da muhtırayı reddeden bir açıklama yaptı. 1 Mayıs'ta erken seçim kararı aldı. 6 Mayıs'ta Gül adaylıktan çekildi.
17 Haziran'da Meclis'te yapılan Anayasa değişikliğiyle cumhurbaşkanını halkın seçmesi, genel seçimlerin beş yerine dört yılda bir yapılması kararlaştırıldı. (21 Ekim Referandumunda 'Evet' oyun çıkacaktı.)
22 Temmuz seçimlerinde AK Parti yüzde 46 alınca, statükocu kesim "uzlaşma" söylemini yeniden devreye soktu. Şimdi ne olacaktı?
İşte o belirsizlik ortamında, Gül tekrar aday olduğunu açıkladı. Sonra da seçildi.
Statükocu güçler daha sonra AK Parti'yi kapatmaya kalkıştı. Ancak astarı yüzünden pahalıya geleceği için vazgeçtiler.
Özetle: 27 Nisan 2007 e-muhtırasının amacı, 1923'ten beri sürmekte olan ordu vesayetini devam ettirmekti. Diğer hedefler talidir.