ABD'nin müstakbel başkanı 2016 sonbaharında belli olacak. Beyaz Saray'da bu sefer bir Cumhuriyetçinin oturması bekleniyor.
Aday olacağı kuvvetle muhtemel Cumhuriyetçiler var. Kentucky Senatörü Rand Paul bunlardan biri. Göz doktoru. 52 yaşında.
Vergilerin düşürülmesinden, dolayısıyla devlet harcamalarının azaltılmasından yana. Kürtaja karşı.
Bu Rand Paul ilgisi nereden mi çıktı? Paul geçen gün, "Ortadoğu'nun haritasını yeniden çizmek ve Kürtlere bir ülke vermek gerekiyor" dedi. Gelin bu sözü bağlamına oturtmaya çalışalım:
Obama, Irak'ın bölünmesini istemiyor. Bu sebeple IŞİD'e karşı kullanılacak olan silahları, Şii Bağdat hükümetine veriyor. Böylece İran'ın bölgedeki gücü artıyor.
Nitekim önemli Tikrit kentini IŞİD'in elinden alırken, merkezi orduyla birlikte savaşan Şii milisleri, İranlı general Kasım Süleymani yönetiyordu.
Öte yandan, Obama'ya rağmen İsrail Başbakanı Netanyahu'yu, Kongre'de konuşturan Cumhuriyetçi çoğunluk... İran'ın atom bombası üretmeyle sonuçlanacak nükleer çalışmalardan vazgeçeceğine inanmıyor.
Bu sebeple Obama'ya, "Silahları Bağdat'a değil, doğrudan Kürtlere ver" çağrısı yapıyor Cumhuriyetçiler.
Şimdi de Rand Paul, bir adım öteye gitti: "Başkan olursam, Kürtlere bağımsızlık vereceğim" dedi. Niye böyle düşündüğünü de şöyle açıkladı:
"Bağımsız devlet vaadi, Kürtlerin IŞİD'e karşı daha da motive edecektir. Ayrıca Türkiye'deki Kürt Sorunu da bağımsız devlet sayesinde çözülmüş olacak..."
Bu laflar önemli... Zira Ankara, bir yandan, ülkeyi böleceğini düşündüğü bağımsız Kürt devletini engellemeye çalışıyor... Diğer yandan, Sünni kitlelere dayanarak bölgedeki etkinliğini artırmaya çalışıyor...
Kobani'ye soğuk dururken, Şiilerden rahatsız Sünnilerin desteklediği IŞİD'e keskin bir tavır almamasının sebebi bu...
Rand Paul'un İran karşıtlığı Ankara'nın işine gelir ama Kürtlere bağımsızlık vermesi gelmez... Ancak İran karşıtlığı, İsrail'i güçlendireceğinden çok da mutlu olmaz... Öte yandan İran'ın dizginlenmesi Sünnilere yarayacağı için Ankara'ya uyabilir...
Risk çok. Gel de çık işin içinden!