Genel seçimlerde ve yerel yönetim seçimlerinde oy kullandığımız yer önemli. Çünkü milletvekili bir ilden veya ilin içindeki bir bölgeden aday oluyor. Yerel seçimlerde de, mesela hizmet alacağımız belediyenin başkanını seçiyoruz.
Buna karşılık referandumlarda ve (artık) cumhurbaşkanlığı seçimlerinde nerede oy kullandığımızın hiçbir önemi yok: İstanbul'da yaşarım, Antalya'da oy kullanırım. Fark etmez. Çünkü neticeye ulaşmak için, bütün oylar toplanıyor.
Yüksek Seçim Kurulu ise çağa ve seçimin mahiyetine ayak uyduramadığını geçen gün apaçık gösterdi.
Kurul Başkanı Sadi Güven yaptığı açıklamada vatandaşa, özetle, "İlle de ikametgâhının olduğu yerde oy kullanacaksın" dedi.
Tatile gitme! İş gezisine çıkma! Herhangi başka bir gerekçen de olmasın! Otur, oturduğun yerde...
Herkese vatandaşlık numarası verilmiş. E-devlet ve adrese bağlı sayım sistemlerine geçilmiş... Türkiye bilgisayar ve cep telefonları başta olmak üzere, iletişim araçlarıyla dolu...
Ama bizim Yüksek Seçim Kurulu, sanki bütün bu gelişmeler olmamış, Türkiye hâlâ 1950 yılındaymış gibi seçim düzenlemesi yapıyor.
Kurulun adında yer alan "Yüksek" kelimesini gözden geçirmekte yarar var.