Birçok kişi Başbakan Erdoğan'ın Köşk adayı olacağına ve seçimi kazanacağına kesin gözle bakıyor. Aday olursa bence de seçimi kazanır. Hatta bazı araştırma şirketlerinin öne sürdüğü gibi, ayın 24'üne kalmadan, daha ilk ayakta, 10 Ağustos'ta yüzde 50'yi geçer.
Ancak ben Başbakan'ın aday olmayabileceğini de ihtimal dahilinde görüyorum. Bu ihtimali göz önüne almamın birçok nedeni var. Hemen aklıma gelen birkaçını sayayım:
Geçen gün de yazdığım gibi, Anayasa kendi içinde bir gerilim taşıyor. Cumhurbaşkanının halk tarafından yüzde 50'nin üstü bir oyla seçilmesi, Türkiye'yi bir tür başkanlık sistemine doğru götürürken... Anayasa'nın değişmesi gereken diğer maddeleri olduğu gibi durmakta...
Erdoğan, Köşk'e çıktığı takdirde en geç Haziran 2015'te yapılması gereken genel seçimlerde AK Parti garip bir durumda kalacak. Eski genel başkanı Köşk'te oturacak ama Anayasa gereği güncel siyasete karışamayacak.
Başbakan, paralel yapı dediği Cemaate karşı büyük bir savaş veriyor. Her yere, her kuruma sızdığını söylediği bu insanlar buhar olmadı ki... Daha ortalıkta doğru dürüst dava bile yok. Erdoğan, Başbakanlığı bıraktıktan sonra karşı atak başlayacaktır.
Demem şu ki... Erdoğan, 2015'te partinin başında bulunur. Seçimlerden sonra Anayasa'yı değiştirmeye çalışır. 2019'da da Köşk'e çıkarak en büyük hayallerinden birini gerçekleştirerek, Cumhuriyetin 100'üncü yılını (2023) Çankaya'da Başkan olarak karşılar.
Şu anda AK Parti'nin karşısında onu zorlamayacak bir aday var. Bence gönül rahatlığıyla Abdullah Gül Köşk'e tekrar aday gösterilebilir.
Siz deyin yüzde 10, ben diyeyim yüzde 15... Neticede bu ihtimal de var.