Haber şöyle: "Suriye sınırını izlemek için TSK zeplin alacak. Kurşun geçirmeyen 'Güdümlü Balon Sistemi' ile ordumuz 'Amerikan modeline' geçecek..."
Olay tanıdık geldi. Arayıp buldum. Yedi yıl önce yazmışım: "Doğu ve Güneydoğu sınırında gözetleme yapmak için, TSK tanesi 50 milyon dolardan balon alacakmış... Balonun işletme gideri saatte 300 dolarmış..." (13 Mart 2007)
Ben bu haberi şöyle okuyorum: Birileri TSK'ye yedi yıl önce balon satmak istedi... Ancak çabaları başarısız kaldı... Suriye meselesi sayesinde bugünlerde tekrar hamle yaptılar...
(Not: Balonları satmak isteyenler ise bu yazıyı, "EA bunları kimin adına yazıyor" diye okuyacaktır.)
Gayet güçlü olup da, kamuoyunun en az tanıdığı lobi hangisidir, biliyor musunuz? Ankara'da konuşlanmış olan "silah lobisi"... Satışlardan en az yüzde 10 alan lobicilerin, kimlerden oluştuğu başkent medyası tarafından bilinir ama yazılmaz.
Bu konudaki neredeyse hiçbir haberde; helikopteri, tankları veya balonu satacak olan temsilci firmanın sahiplerinin ve yöneticilerinin adlarını bulamazsınız. İsimleri arada sırada cemiyet haberlerinde geçer. O kadar.
Not: Bunun nesi 'Amerikan modeli' derseniz. ABD, Almanya ve (rüzgârlı?) İngiltere bu balonlardan kullanıyormuş. Herhalde daha ağız sulandırıcı ki, bizimkiler onu tercih etmiş.