Dünkü yazının sonundaki, "Gamlı Baykuş gibi konuştuysam affola" esprisi pek anlaşılmamış. Anlatmaya çalışayım...
Öncelikle temel bir varsayım yapıyorum. Diyorum ki "Başbakan Erdoğan'a karşı bir saldırı var." Tabii Erdoğan'ı sadece bir 'kişi' olarak görmeyin; onunla birlikte Hükümet ve AK Parti de hedefte...
Amaç, Erdoğan'ın Türkiye'yi yönetmesini engellemek... Peki, bu nasıl mümkün olabilir? Yüzde 50 oy olan bir siyasi liderin ayağı nasıl kaydırılabilir?
Yolsuzluk operasyonu, AK Parti'nin o kadar da 'ak' olmadığını, çürük elmalarla dolu olduğunu göstermeyi amaçlıyordu. Dünkü yazıda önce bu durumun genel seçimlerde ciddi bir oy kaymasına yol açmayacağını anlatmaya çalıştım. Kemikleşmiş seçmen suçlamalara inanmadığı, yüzergezer seçmen de alternatif olmadığı için AK Parti'ye oy vermeyi sürdürecekti.
"Saldıranlar bu durumda ne yapabilir" diye sordum... Cevap: Öncelikle Erdoğan'ın da yenilebileceğini göstermeye çalışacaklar.
Yerel seçimin, genel seçimden önce olması, saldıranlar için bulunmaz fırsattı. Çünkü sansasyonel bir başarıyı yakalayabilirlerdi.
Nasıl mı? Elbette İstanbul'u alarak... Niye İstanbul? Basit bir örnekle anlatmaya çalışayım:
CHP'lisiniz... Soruyorlar: "Sadece tek bir kentin büyükşehir belediyesini kazanacaksınız... Hangisini istersiniz?" Ne cevap verirsiniz? Tabii ki İstanbul...
Çünkü nüfusu, ekonomisi, gelişmişlik seviyesi ve kültürel yaşamıyla İstanbul, Türkiye'nin lokomotifi... İstanbul'u kazanmak, geleceği kazanmaktır.
CHP bile şaşırır
"Ne var yani, CHP çok çalışarak, İstanbul'u alamaz mı" diyeceksiniz. Olabilir elbette. Ancak dikkatinizi çekerim: Meseleye CHP açısından değil, Erdoğan'a saldıran "dış güç" açısından bakıyorum.
"Dış güç derken, Cemaati mi kastediyorsun" diyeceksiniz. Hayır! Onu değil... Emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ'ın geçen gün stratejik ve çok kuvvetli bir beyin diye tasvir ettiği merkezi kastediyorum. (22 Aralık tarihli yazıma bakabilirsiniz.)
Ve diyorum ki: Eğer bu analiz doğruysa... Başbakan Erdoğan'ı istemeyen gücün hedefinde İstanbul olacaktır. İstanbul'a dikkat kesilin. Çünkü bu önemli kente ilişkin bir hamlenin gelmesi, stratejik olarak gayet mantıklı... Tekrar soracaksınız: "Gamlı Baykuşluk bunun neresinde?" Şurasında: AK Parti'nin İstanbul'u kaybetmesi için yapılacak hamlenin, illa da İstanbul Belediyesi'ni hedef alması gerekmez...
"Dış güç" öyle bir numara çeker ki... Bir bakmışsınız, İstanbul'daki yüzergezer oylar, AK Parti'den kopmaya başlamış.
Lütfen benden örnek vermemi istemeyin. Hayal gücünüzü çalıştırın. Ne bileyim, mesela gurur duyulan bazı eserlerin patlayıp çatladığını düşünün.
Gamlı Baykuşluk dediğim işte bu... CHP'nin de şaşıracağı, hatta hoşlanmayacağı ama kabullenmek zorunda kalacağı bir hamleden söz ediyorum. Bülent Ecevit'i hatırlayın: Başbakan olmasına rağmen "Öcalan'ı bize niye teslim ettiler; anlayamadım" demişti.