Siyasi kavgalar devam ededursun, hafta içinde çok güzel bir haber aldık: Sanatçı ve eğitmen Prof. Hüsamettin Koçan'ın Bayburt'ta kurduğu Baksı Müzesi, Avrupa Konseyi'nin 2014 Avrupa Müze Ödülü'nü kazandı. Baksı, 22 ülkeden tam 37 aday müzeyi geride bırakarak birinciliğe ulaştı.
Bazı arkadaşların, "Tamam iyi bir şey elbet- te ama bize ne Bayburt'ta kurulan müzeden" dediğini duyar gibiyim. Baksı'nın niye hepimizi ilgilendirdiğini anlatmaya çalışayım.
Önce Başbakan Erdoğan'ın tekrarlamaktan hoşlandığı bir sözünü hatırlatmak isterim: "Taş üstüne taş koyanın, başımızın üstünde yeri var..." Yani hangi alanda olursa olsun, Türkiye'ye katkıda bulunmuş kişilere destek veriyor Başbakan.
İkinci nokta: Biz devlet müzelerine alışığız. Bireylerin bu işi yapmasını yadırgıyoruz. Hadi Koçlar, Sabancılar, Eczacıbaşılar neyse de... Maddi imkânları kısıtlı kişilerin bu çabasına anlam veremiyoruz.
İğneyle kuyu kazmaca
İşte Hüsamettin Koçan'ın yaptığı tam da buydu. Bayburt merkezinin 45 km uzağındaki Baksı köyünde (yeni adıyla Bayraktar) doğmuş olan Hoca, vefa borcunu ödemek istiyordu.
Ancak akademisyen ve sanatçı olarak geliri bu fikri uygulamaya müsait değildi. Bunun üzerine nazının geçtiği sanatçılara başvurdu. Onların hibe ettiği eserleri sattı ve parasını müzeye yatırdı.
Tabii yetmezdi. Tanıdığı işadamlarının kapısını çalarak bağış topladı. Yani adeta iğneyle kuyu kazarak Baksı'yı inşa etti.
Bu satırları okuyanların bazısı, "Eh, işte para toplamış, yapmış" diyordur. Keşke o kadar basit olsa. Bunu söyleyenler meşhur Türk bürokrasisini tanımayan kişiler.
Başbakan Erdoğan'ın, 2011 seçimleri öncesinde "gereken kolaylığı gösterin" demesine rağmen Hüsamettin Hoca'ya çıkarılan zorluklar saymakla bitmez.
Sadece bürokrasi mi? Halkı da ikna etmek gerekiyordu. O tuhaf binanın müze olduğuna inanmıyor, Rusya'yı izlemek için İsrail'in yaptırdığını düşünüyorlardı. Bunun gibi daha sürüyle abukluk...
Şimdi anladınız mı, Başbakan'ın niye öyle dediğini? Çünkü o da biliyor bu ülkede katma değeri olan bir iş yapmanın hiç de kolay olmadığını.
Kente ekonomik katkı
Geleneksel sanatlar ile modern sanatları bir araya getiren... Çatısı altında atölyeler ve eğitim alanları barındıran Baksı, Avrupa Konseyi'nin ödülünü alınca ne değişti?
Bunu Hüsamettin Hoca'ya sordum: "Haber duyulur duyulmaz bazı büyük şirketler sponsor olmak istedi... Bu sayede çalışanların ücretlerini ödeyecek, ısınma sorunu çözeceğiz" dedi.
Ayrıca turizmciler de ilgi göstermiş. Bir şirket Baksı'yı merkeze alan turlar düzenleyecek Bayburt'a... İyi de ederler: Kışın başka güzel, yazın bir başka...
Bayburt hakkında rapor hazırlayan çeşitli kurum ve kuruluşların ortak saptaması şu: "Bu kentte bir kalkınma, bir hareketlenme gerçekleşecekse, bu ancak Baksı Müzesi sayesinde, onun çevresinde ve onunla birlikte mümkün olacaktır..."
Henüz üç yıl önce açılan Baksı'nın önemini bilmem anlatabildim mi? Sanat-kültürün ekonomiye katkısını yabana atmayın.