Devlet Hava Meydanları İşletmesi'nin dün açıkladığı veriler üzerine düşünmek ve gelecek hakkında çıkarımlar yapmak gerekiyor. Nedir bu veriler?
Bu yılın ekim sonu itibariyle... İç hat ve dış hat yolcularının sayısı yuvarlak hesap 65'er milyon olmuş. Yani 10 ayda 130 milyon kişi uçmuş.
Havayoluyla taşınan yolcu sayısının 15 yıl içinde iki katına çıkacağı tahmin ediliyor.
Birleşmiş Milletler Turizm Örgütü'nün verilerine göre 2012'de Türkiye'ye gelen turist sayısının 35.7 milyondu.
Bunun yuvarlak hesap 10 milyon kadarı İstanbul'a geliyor.
15 yıl içinde Türkiye'yi ziyaret edecek turist sayısı (en az) ikiye katlanacağına göre... Hazırlıklarımızı genelde 70 küsur milyon, İstanbul özelinde ise 20 milyon turiste göre yapmamız gerekiyor.
Turist gelsin mi?
Şimdi sorayım: Ülkemize turist gelsin mi? Eğer "Hayır, gelmesin" diyorsanız, konuşacak bir şey kalmadı, yazının kalan kısmını okumayın. Eğer, "Evet turist gelsin, daha da çok gelsin" diyorsanız...
O zaman bir soru daha: Neden, muhafazakâr aile yapımıza ters olduğunu söyleyerek, stüdyo daire yapılmasını engellemeye çalışıyoruz?
Her şeyin nasıl da birbirine bağlı olduğunu anlatmaya çalışayım.
İstanbul'a çeşit çeşit turist geliyor... Kimi az paralı, maceracı, genç turist... Onlar hostel denilen, bizim eski bekâr odalarını andıran mekânlarda kalıyor.
10 güne kadar gelen turistler ise genellikle otelleri tercih ediyor. İstanbul'un beş yıldızlısından, yıldızsızına her kategoriden otele ihtiyacı var.
Bir de daha uzun süreliğine gelenler oluyor: Bir ay, üç ay, altı ay gibi... Bu insanlar apartman dairesi tipi; mutfağı, buzdolabı, çamaşır makinesi olan yerleri tercih ediyor.
Bu kategorideki turistler için... (Aile olanlara) küçük daireler ve (bir- iki kişi olanlara) stüdyo daireler gayet uygun.
Ancak bir süre önce çıkartılan yönetmelikle stüdyo dairelerin inşası engellendi. Duyduğumda beynimden vurulmuşa döndüm: Aymazlığın ve öngörüsüzlüğün bu kadarı olur!
Çeşitlilik artırılmalı
Çünkü... Muhafazakâr aileler zaten o turistlerin kalmak istediği semtlerde yaşamıyor... Üç çocuğu olan muhafazakâr bir aile, faraza Ümraniye'deki en az 120 metrekarelik, üç- dört odalı bir evi tercih ediyor.
Turist o semtte kalmak istemez zaten. Onların gözü tarihi yarım ada, Karaköy, Kabataş, Beşiktaş, Moda gibi semtlerde.
Ümraniye'de ya da ne bileyim Başakşehir civarında stüdyo dairenin engellenmesini anlayabilirim.
(Not: Hoş aslında onu da anlamıyorum ya... Bize ne müteahhidin ne yapacağından? İster stüdyo yapar, ister beş oda.)
Neyse... Sanırım temel derdimi anlatabildim: Türkiye'ye ve İstanbul'a gelen turist sayısı ikiye katlanacağına göre... Daha çok otele, daha çok hostele, daha çok (stüdyo) daireye ihtiyacımız var.
Aile yapısını bahane ederek inşaatlara sınır getirmeyi doğru bulmuyorum.
Tam tersine: Mesela Haliç civarında turistlere yönelik stüdyo dairelerle dolu apartmanların teşvik edilmesi gerekir.