Olayı biliyorsunuz: İmdat kolu çekildiği için Marmaray trenleri bazen durmak zorunda kaldı. (İş o hale vardı ki imdat kollarının yanına birer görevli diktiler.)
Bunun üzerine bir gazete, "Marmaray'a Gezi sabotajı" diye manşet attı. Ve tartışma başladı.
Önce kendi fikrimi söyleyeyim: Ben de önce bu aksamanın nedenini merak sanmıştım. Ancak İstanbul için metro yeni bir deneyim değil. Başka metro hatlarında böyle bir olay olmuyor. Olsa da pek az... Dolayısıyla işin içinde bir tuhaflık var.
Böyle olunca gözler, Nuh deyip peygamber demeyen, kesin inançlı hükümet muarızlarına dönüyor. "Herhalde onlar yapmıştır" deniyor.
Kanıt? Kanıt yok. "Olsa olsa" veya "Başka türlü olamaz" diyerek atılmış bir manşet bu... (İmdat kollarını Suriye ajanlarının çekmediği ne malum?) Halbuki ilke basit: "Doğru haber, özgür yorum." Bu ilkeyi hep uygulasak, sorunların bir kısmı buharlaşır.
Kanıt, belge, bilgi yoksa, yüzde yüz inansak bile o manşeti atmamalı; kanaatini yazma işini yorumculara bırakmalıyız. Köşe yazarı, "Bence bu işi Gezi olaylarına karışanlar yapmıştır; o yönden incelenmeli" der; olur biter.
Taşlar yorumcuya atılır; gazete yara almaz. Aksi durumda gazeteler, "Kurt var" diye köylüyü boş yere hareketlendiren çobana benzer.