Türk Dil Kurumu'ndaki ilgili çalışma grubu, bazı yabancı tıbbi terimlere "Türkçe" karşılıklar önermiş. Mesela... Hani suya attığımızda köpüren tablet tipi vardır ya... "Efervesan" denir. İşte onun yerine "fışırdayan" demişler.
Ben bu "fışırdayan" sözünü beğendim. Niye mi? Yunanistan'dayken eczacıdan belli bir ağrı kesiciden istedim. Türkiye'de o ilacın köpüreni satılır. Ama eczacı bana suyla içilen hapını verdi.
Bir an için aklıma "efervesan" kelimesi gelmedi. Parmaklarımı yukarıya doğru hareket ettirirken, ağzımdan içinde "fe" ve "şe" sesleri olan sesler çıkardım. Tam o anda "efervesan" kelimesini hatırladım, söyledim...
Yani "fışırdayan" kelimesi olayı anlatıyor. Köpüren yerine, efervesan karşılığı olarak kullanılabilir.
Öte yandan itiraz ettiğim kelimeler de var.
Örneğin "Sadizm"... Bu kelime yerine "Elezerlik" demişler. Yani başkasını, ötekini ezmek...
"Elezerlik"i öneren arkadaşların bu kavramı tam manasıyla algılamadıklarını düşünüyorum. Çünkü sadizm kelimesinin kökeninde Marquis de Sade (1740-1814) vardır.
Kelime, Batı dillerinde kişi adından, yani özel isimden türetilmiştir. O halde bu kelimeye karşılık bulmak gerekmez. Sadizm olarak kalması daha iyi olacaktır.
Aynı şekilde "Mazohizm" için de "Özezerlik" filan demeyelim. Çünkü o da, Leopold Ritter von Sacher-Masoch'dan (1836-1895) yani özel isimden türetilmiş bir kavram.
Bence bu tip özel isimlere (kişi, kent, deniz vs.) uzanan kelimelere Türkçe karşılık bulmayalım ki o bağlantı devam etsin.