Pazar Mezatı'na epeydir uğramıyordum. Hazzapulo Pasajındaki mekâna geçenlerde gittiğimde, Ekber And ile Arda Gürler'i hummalı bir faaliyet içinde buldum.
Hayrola? 7 Temmuz Pazar günü saat 14:00'te Rixos Pera Oteli'de müzayede yapmaya hazırlanıyorlardı. Artırmaya çıkacak malzemeleri, 'buyukpazarmezatı. com'a girmek için harıl harıl çalışıyorlardı.
Acaba bu kez müzayedede neler olacaktı? Site hazır olur olmaz baktım.
Çifte standart üstatları
Meğer Beyazıt'taki Sahaflar Çarşısı'nın efsanevi kitapçılarından, merhum Arslan Kaynardağ'ın kütüphanesini almışlar. Tabii şahane kitaplar çıkmış...
Birkaç örnek: Osmanlıca yazmalar... Yazarı tarafından ithafla birlikte imzalanarak hediye edilenler... İstanbul kitapları... Karagöz ve Nasreddin Hoca araştırmaları... Bol bol felsefe kitabı... Ayrıca: Kartpostallar, afişler, çizimler.
Bakınırken 'nadir objeler' bölümü 49 numarada karşıma 'o' tepsi çıkmaz mı? Üstünde Tophane semtinin eski halini gösteren bir resim olan bu eski tepsiyi niye önemsedim?
Hatırlar mısınız? Gezi Parkı'yla ilgili bir yazıda şöyle demiştim:
Topçu Kışlası'nı yıktı diye İsmet İnönü'yü eleştirenler (ki bence de çok yanlış yapmıştır)... Mesela Tophane Kışlası'nı yıkan Adnan Menderes hakkında hiçbir olumsuz şey söylemiyor. Halbuki Menderes'in İstanbul tarihine verdiği zarar, İnönü'nün on katıdır. (9 Mayıs)
Şuuru olan eleştirmişti
Yaa, evet! Tophane'de, Tophane-i Amire'nin parçası olan koca bir kışla vardı. Adnan Menderes yol geçirmek için o kışlayı yıktı. Bugün "Topçu da Topçu" diyenlerin o kışlayı ağzına aldığını duyamazsınız.
Niye? Çünkü oradan Meclis-i Mebusan Caddesi geçiyor. "Kışlayı tekrar yapalım" diyeni millet (pardon; araç sahipleri) taşa tutar. Ama Gezi kolay lokma (gibi görünüyordu). Parkı yıkarsın, tarihi kışla maskesi takmış AVM ile oteli dikersin.
Bir de Adnan Menderes güzellemeleri var. Halkın seçtiği başbakan olarak askeri darbe ile devrildi ve 1961'de idam edildi. Böyle olduğu için kimse onu eleştirmiyor, (ben de dahil) hayırla anıyor.
Halbuki Menderes'in, "İstanbul'u modernleştiriyorum" diyerek nice tarihi eseri dümdüz etmesi, 1950'lerin muhafazakârları tarafından ciddi biçimde eleştirilmişti. (Ciddi ama kısık sesle: Çünkü, bugün olduğu gibi, o zaman da CHP'nin eline koz vermek istemiyorlardı.)
Kompansasyon!
Nerede kalmıştık? Evet, müzayedede artırmaya çıkacak olan "pulat" (çelik) tabir edilen tepside... Galata Port kapsamındaki Nusretiye Camii'ni ve Saat Kulesi'ni görüyoruz.
Peki, yan-arka planda ne var dersiniz? Evet, bildiniz: Tophane Kışlası. Yani hakiki topçu kışlası!
2 bin 500 liradan artırmaya girecek olan tepsi, Galata Port ihalesini kazanan işadamı Ferit Şahenk'e yakışır. Hoş, iktidar karşısında pulat bir tavır gösterdiği söylenemez ama sanat-kültürün işlevi ne? Biraz da 'kompansasyon' için değil mi?