Elli vatandaşımızın öldüğü, 150'den fazlasının yaralandığı Hatay- Reyhanlı saldırısı, Türkiye'ye karşı "bir defada yapılmış en büyük kanlı operasyon" olsa gerek. Peki, saldırırın baş sorumlusu, yani kuklacısı kim?
Önce şunu görelim: Çok sert bir hamle bu... Ankara düşürülen uçak olayında olduğu gibi bağrına taş basamaz... Aksi halde hükümetin gücü ve dış politikası ciddi biçimde sorgulanır... Yani karşılık vermek zorunda... Ama kime ve nasıl?
İki zıt yorum dolaşımda:
1) Bir görüşe göre, bombalı saldırıyı yaptıran kuklacı...
Türkiye'ye, "Baas rejimini devirmek amacıyla izlediğin politikadan vazgeç" demekte...
2) Diğer görüşe göre... Kuklacı, Türkiye'nin daha aktif olmasını ve bir an evvel Suriye'ye saldırmasını istiyor.
Bu arada bir de Duma Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Aleksey Puşkov'un açıklamasına kulak verelim:
"Suriye'deki iktidarı ve muhalefeti bir araya getirecek bir uluslararası konferansın toplanması için Rusya ve ABD Dışişleri Bakanları uzlaştıklarını açıklamıştı. Saldırının amacı, bu konferansı engelleyerek, silahlı müdahalenin önünü açmaktır..."
Bombalamanın büyüklüğüne baksak, olayın bir provokasyon olduğu apaçık: Yani bu işi kim yaptırdıysa, Türk ordusunun Suriye'ye yürümesini sağlamak üzere Ankara'yı kışkırtıyor.
Böylece geldik kritik soruya: Esad rejimi, Türkiye'nin savaşa girmesini arzular mı?
Başı zaten Özgür Suriye Ordusu ile ciddi biçimde dertte olan Esad... Bir de TSK ile karşılaşmak ister mi?
Elbette ABD ve Rusya, harekete geçen Türkiye'nin sakin olmasını, askerlerini geri çekmesini isteyecektir. Ama o arada geçen sürede (diyelim ki bir hafta) neler olur neler!
Özetle: Kuklacının kimliği üzerine düşünürken, Esad-harici olasılıkları da hesaba katmak gerekir. Yani... Esad'a vakit kazandıracak olan konferansın sabote edilmesini kim ister?