Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Başkanlık sistemi: Valiyi halk mı seçecek?

Geçen yılın şubatında, Kırgızistan'ı ziyaret ederken, Başbakan Erdoğan, gönlünde yattığını bildiğimiz başkanlık sistemi hakkında bazı mesajlar vermişti. İşte o konuşmadan birkaç bölüm:
"Ben Başkanlık Sistemini, parlamentoyu dışlayan bir sistem olarak görmüyorum. Başkanın her dediği olacak, diye bir şey yok. Mesela başkanın harcamaları senatodan geçiyor."
"Çok başlılığı ortadan kaldırıyor Başkanlık Sistemi. Bizde bir vali ataması üç kez gidip geliyor. Orada seçimle geliyor. Memur atamaları da aynı. Bir milli eğitim il müdürü on iki defa gidip geliyor."
"En ileri demokrasi deyince halkımız nereye bakıyor? ABD ve İngiltere'ye. ABD başkanlık sistemi ile yönetiliyor. Halkım bunu düşünsün."
"Mevcut durumda bizde de yarı başkanlık sistemi var. Güçlü cumhurbaşkanlığı var. Sayın Sezer döneminde farklı; Sayın Gül ile çok farklı çalıştık."
"Tek adam diyorlar. Tüzüğümüze yazdık. Milletvekilliğini üç dönemle sınırladık."
"Amerika'da kaç parti var? İki. Halk elemine ediyor. Güçlü muhalefet, güçlü iktidar istiyor. Mesela Obama kazandı. İlk seçimde Temsilciler Meclisi'ndeki hakimiyetini kaybetti."
"Ben medyadan daha fazla destek beklerdim. Neden korkuyoruz? Özal, Demirel konuştu, üzerine gitmediler."

Bize gerekçeni söyle
Bence Başkanlık Sistemi tartışmalarında iktidar da, muhalefet de eksik bir tabloyla karşımıza çıkıyor.
Mesela Başbakan Erdoğan... Yukarıda söylediklerine baktığımızda... Başkanlık sistemini istemesini iki sebebe bağlıyor: 1) Hükümetin, bürokrasiye tam egemen olarak istediği kadrolarla çalışması. 2) Güçlü iktidar, güçlü muhalefet.
Başka? Elde fazla veri yok. İktidar çevresi, "Başkanlık sistemini tartışalım" dediği anda, muhalefet ayaklanıyor: "Başkanlık sistemi padişahlığa (ya da diktatörlüğe) gider..."
Bunun üzerine de iktidar, "Hayır, başkanlık sistemi o dediğiniz değildir" şeklinde cevap yetiştiriyor.
İyi ama böyle tartışma olmaz ki!
Önce iktidar cenahının, "Biz şöyle nedenlerden dolayı, böyle bir başkanlık sistemi istiyoruz" demesi... Muhalefetin de bunun mahzurlarını göstermesi gerekir ki halk tercih yapsın.

Kürt sorununa çözüm?
Biraz somuta inersek...
Başkanlık sistemi, örneğin Kürt sorununun çözümünde Türkiye'ye neler kazandıracak?
Türkiye yerel düzeyde eyaletlerle mi idare edilecek? Eyaleti yönetecek olan valiyi halk mı seçecek?
Mesela Üçüncü Boğaz Köprüsü'ne kim karar verecek? Merkezi otorite mi, İstanbul eyaleti mi?

Haydi inkılap yapalım!
Tabii olayın bir de öteki yüzü var:
Başbakan Erdoğan'ın, başkanlık sistemini istemesinin bir sebebi, bürokrasiye hakim olmak ve kendi kadrolarıyla çalışmaksa... Bunu mevcut sistemde yapılacak reformlar çözemez mi?
Siyasi partiler ve seçim kanunlarındaki değişikliklerle; hem iktidarın, hem de muhalefetin güçlü olduğu bir işleyiş kurulamaz mı?
Not: Başbakan Erdoğan, başkanlık sisteminin Özal ve Demirel dönemlerinde gündeme geldiğinde, medyanın ilgi göstermediğinden yakınıyor.
Siyasetçi somut örnekler vermezse, medya konuyu tartışamaz ki... Sadece "olsun" ya da "olmasın" diye amigoluk yapabilir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA