Kürt sorunu üzerine düşünen aklıselim sahibi kişiler sürekli olarak BDP'lileri uyarıyor. Özetle "Büyük bir fırsat yakalandı, aman harcamayın" diyorlar. Bu kişilerden biri Orhan Miroğlu...
Birileri, "Siz artık ana muhalefet partisi oldunuz" diye BDP'ye gaz veriyor ya...
Miroğlu uyarıyor: Kanmayın o laflara... PKK legalleşmeden, silahlar susmadan, BDP ana muhalefet partisi olamaz... Sorunun çözümünde, Kürt seçmenin önemli bir bölümünün desteğini alan AKP ile uzlaşmanın yollarını arayın... (Taraf, 20 Haziran)
Bunlar çok doğru değerlendirmeler. Yüzde 50'nin oyunu almış bir partinin önemini, değerini, gücünü kabul etmeden, Kürt sorununda adım atılabilir mi?
Elbette atılamaz!
Ama bir dakika: BDP'liler, Kürt sorununu gerçekten çözmek istiyor mu? İşte ben bundan kuşkuluyum.
İşte birkaç neden:
1) PKK geleneğinden geliyor BDP'liler... "Aç-Kapa" siyasetini iyi biliyorlar: Şiddet-Ateşkes-Şiddet-Ateşkes... "Uzlaşmacı" değil "çatışmacı" stratejilere uygun bir bakışları var. Yani gerilimden besleniyor ve güç topluyorlar.
2) Tüm Kürtleri temsil etme iddialarına taş koyan AKP'ye düşmanlar.
3) Artık asıl gayeleri Kürt sorununu çözmek değil, Kürt ulusalcılığına iktidar alanı sağlamak...
Özetle: "Bu" BDP, AKP ile kavga eder... CHP de onu destekler... MHP deseniz, zaten her şeye karşı... Hadi gel de yeni bir Anayasa yap!
Lütfen yanıltın bizi!