Bizim aydın-entelektüel takımı gerçekten bir tuhaf... Bazen incir çekirdeğini doldurmayacak konularda fırtınalar estiriyorlar... Bazen de gayet önemli bir mevzuda dut yemiş bülbüle dönüyorlar.
Örneğin "federasyon" mevzuu... "Demokratik özerklik" denilen muğlak bir yönetim tarzı hakkında yorumlar yaptılar.
Ancak BDP eski Başkanı Selahattin Demirtaş'ın "Türkiye, coğrafi ve nüfus olarak büyük bir ülke, tek bir merkezden, tek bir başbakanla yönetilemez" demesiyle olay netlik kazanıverdi.
Hükümet çevresi de bunu böyle anladı. Cemil Çiçek hemen "olmaz- olamaz" dedi.
Sonra, (bence kulağı çekilmiş olan) Demirtaş, u-dönüşü yaptı ve "Yanlış anlaşıldım, ben bölge meclislerini kastediyordum" dedi.
Benim anlamadığım siyasetçiler değil. Onlardan her türlü atraksiyon beklenir.
Peki aydın takımı olayı niye geçiştirdi?