Necmettin Erbakan'ın vefatı üzerine, geçen hafta içinde çok hoş yazılar kaleme alındı.
Bunlardan bazısı, artık farklı düşünseler de, Erbakan'ın rahleitedrisinden geçmiş olduklarını belirtmek için, "Hepimiz Erbakan'ın paltosundan çıktık" benzetmesini kullandı.
Bu cümlenin kaynağı büyük Rus romancısı Dostoyevski'nin bir sözüydü: "Hepimiz, Gogol'un 'Palto'sundan çıktık."
Ukrayna kökenli Nikolay Gogol (1809-1852), Rusçanın en önemli yazarlarındandı.
'Müfettiş', 'Bir Delinin Hatıra Defteri' gibi tiyatro eserleri, 'Ölü Canlar' gibi romanları, 'Burun' gibi öyküleri hâlâ okunur.
Peki, iki cümle arasındaki fark dikkatinizi çekti mi? "Erbakan'ın paltosu" başka, "Gogol'un 'Palto'su" başka; değil mi?
Evet, öyle çünkü Gogol'ün 'Palto' adlı bir öyküsü var. Dostoyevski işte o öykünün, kendi edebiyat kuşağını derinden etkilediğini, ilham kaynağı olduğunu belirtiyor.
Acaba Erbakan için ne denebilirdi? Mesela... Tayyip Erdoğan'ın, "Biz Milli Görüş gömleğini çıkardık" demesinden hareketle, "Hepimiz Erbakan'ın gömleğinden çıktık."
'Palto'yu çok yıllar önce okumuştum. Aklımda pek az şey kalmış. Ergin Altay'ın Rusçadan çevirdiği 'Petersburg Öyküleri'ni aldım. İletişim Yayınları yeni basmış.
Gerçekten çarpıcı bir öykü 'Palto'. Gerçekçi bir tarzda başlayıp fantastik bir tarzda bitiyor.
'Palto'yu okuyunca, Bulgakov'un 'Usta ile Margarita'sını daha iyi anladım.