Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği (KA.DER) geçen gün bir basın toplantısı düzenleyerek, "Meclis'in yarısı -275 milletvekili- kadınlardan oluşmalı" dedi.
Yüzde 50 oranını "gerçekçi" bulmasam da... Bu talebe itiraz etmiyorum. Hoş bir girişim. Derneğin yayınladığı Meclis'e girme oranları, Türkiye'nin bu alanda ne kadar geri olduğunu ortaya koyuyor:
O beğenmediğimiz Irak'ta kadın milletvekili oranı yüzde 26... Tunus'ta yüzde 23... Maçoların ülkesi Arjantin'de yüzde 42... Bizde ise sadece yüzde 9...
Utanç verici bir durum...
***
Peki, bu girişimde bir sorun var mı? Bence var!
Haberin görüntülerine dikkat ettiniz mi? Basın toplantısına katılan kadınların
çoğunluğunun "tipi" ve
"titri" insana
"Bunlar CHP'ye oy verir" dedirtiyor.
Dikkatinizi çekerim:
"Çoğunluk" diyorum, "hepsi" demiyorum.
Örneğin dernek başkanı
Çiğdem Aydın... Örneğin
Vuslat Doğan Sabancı... Örneğin yazar
Ayşe Kulin...
CHP'den başka partiye oy verirler mi dersiniz?
CHP'ye kızdıklarında
MHP'yi bile desteklerler de, yüzde 50'ye yakın oy alması beklenen
AKP'ye vermezler.
Yani daha baştan toplumla arasına mesafe koyan bir ekiple karşı karşıyayız.
(CHP'nin niye "toplumla arasına mesafe koyan bir parti" olduğunu... Bu yüzden de seçim kazanmasının imkânsızlığını bin kere yazdık. Tekrarlamaya gerek yok herhalde.)
***
KA.DER'ciler, kadınların Meclis'te yüzde 50 oranında temsil edilmesini istiyor...
İyi de bu kuruluşun, pratikte uygulanan,
"türbanlı milletvekili yasağını" eleştirdiğini hiç duydunuz mu?
Araştırmalara göre kadınlar, yüzde
60 ile
70 oranında başını örtüyor. (Yuvarlak hesap yüzde
65 diyelim.) Yani dernek bu çağrıyı ancak kadınların yüzde
35'ine yapıyor. Yüzde 65 zaten Meclis'e giremez.
Dolayısıyla, kadınların yüzde 65'ine,
"Meclis'e gireme ama bizim kampanyamızı destekle" mesajını vermiş oluyorlar.
***
Bu çelişkili durumu fark etmişler ki aralarına
"bir" de türbanlı kadın almışlar.
Türkiye'de türbanın oranı yüzde
65, basın toplantısında ise yüzde
5...
(
"Göstermelik" denir buna.
'Tanıtım' için yapılır. "Var mı? Var!"
O kişi de kullanıldığını bilir ama hem "kendi tanıtımı", hem de bazı iktidar odaklarıyla basen basene oturmanın hazzı için kabullenir.)
Özetle: Başörtülü kadınlara uygulanan fiili Meclis yasağının kalkması için mücadele etmediği sürece, KA.DER'in çağrısı
hoş ama boş olarak kalacaktır.
Önce medyanın karşısına yüzde 50 oranında türbanlı kadınla çıksınlar da görelim!