Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi hocalarından Doç. Tanju Tosun'un söyledikleri çok ilginç: "AK Parti'nin biraz muhafazakar, biraz liberal, biraz Türk, karmaşık bir kimliği var. Politik kadrolarda İslami ton da var. Ama icraata bakıldığında tamamen etnik vurguya kayabilecek bir 'hemşehri cemaatçiliği' var. AKP kadrolarını birleştiren ortak payda Karadenizlilik. Bu hemşehri cemaatçiliği yerel kaynakların kontrol edilmesine ve paylaştırılmasına aracılık ediyor."
Bu iddiasını şöyle açıyor Doç. Tosun: "AKP, batıdan doğuya nerede iktidardaysa, ister Bursa'da, ister İstanbul'da, belediyelerin büyükşehir, il ve ilçe yönetimlerinde hep Karadenizliler hakimdir. Bursa için 'Burtvin' oldu deniyor. Bursa'da 800 bin Artvinlinin bulunmasından ötürü değil bu isim. AK Partili büyükşehir belediyesinde yerel kaynakları kontrol eden bütün makamlardaki kişilerin Artvinli olmasından ötürü... İstanbul'da da böyle. AK Parti'de Karadenizlilik, İslami kimliğin önündedir. Bu partide, dini cemaatçilik değil, hemşehri cemaatçiliği ön plandadır. Ama bu gizleniyor. Çünkü kamunun bütün kaynakları bu cemaatçilik aracılığıyla kontrol ediliyor ve paylaştırılıyor." (Neşe Düzel ile röportaj, Radikal, 25 Aralık)
Siyasetin tariflerinden biri kaynakların yeniden dağıtılmasıdır. Kaynaklar devlette toplanır, sonra siyaset aracılığıyla yeniden dağıtılır.
Ne kadar ilginç değil mi? Bazıları AKP'nin çeşitli kaynakları 'inanç' temelinde dağıttığını sanır, dini ticarete alet ettiğini öne sürerken... Doç. Tosun bambaşka bir boyutu gündeme getiriyor: Karadeniz temelli bir hemşehri kayırması.
Ve bu iddia, benim burada daha önce dikkatinize sunduğum bir makale (Toplum ve Bilim, sayı 107) ile de örtüşüyor:
ODTÜ Şehircilik Bölümü'nden Oğuz Işık ve Melih Pınarcıoğlu'nun "Bölgesel Siyasi Tercihler ve AKP" başlıklı incelemesine göre AKP'nin 2002 seçimlerinde en çok başarılı olduğu ilçeler; Karadeniz bölgesi ve İç Anadolu'nun kuzey kesimlerinde yer alıyor. (Ayrıca Konya-Kayseri ekseni.)
Yazarlara göre buraların bir başka özelliği de, seçmenin 'kemikleşmiş' olmaması, şartlara göre siyasi tercihlerini değiştirebilmesi.
Bakalım aynı hemşehri mekanizması Köşk seçiminde de çalışacak mı?