Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Saygı görmek için...

Perşembe sabahı 06:45'te Boğaziçi Köprüsü'nü kullanarak Anadolu yakasından Rumeli yakasına geçiyorum. Yol o saatte dolu. Ben sağ şeritteyim. Yanımda emniyet şeridi bulunuyor.
Ancak boş olması gereken bu şerit araç dolu. Biz milim milim ilerliyoruz, onlar vızır vızır geçiyorlar. En çok da kim kullanıyor bunu şeridi biliyor musunuz: Üstünde 'okul taşıtı' yazan, içi uyuklayan küçük öğrencilerle dolu minibüsler.
Bir an için, acaba şunların plakasını alıp Hıncal Uluç usulü burada yayınlasam mı, diye düşündüm. Ancak vazgeçtim. Çünkü o kadar çoktular ki hep plakalarını kaydedip hem de aracı sürmek mümkün değildi.
Düşünce akışı sürüyordu. Hayıflandım: Keşke dijital teybimi evde bırakmasaydım! Plakaları teybe okur, gazeteye gelince çözerdim. Ama galiba o da mümkün olmazmış: Çünkü sayıları o kadar fazlaydı ki yaz yaz bitmez.
Niye böyle oldu? Çünkü yol boyunca 'bir', sadece bir trafik polisi dahi yoktu.
Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü İsmail Çalışkan, yasa ve yönetmeliklerdeki değişikliklerin ellerini kollarını bağladığını bu yüzden suçluları adalete teslim etmekte zorlandıklarını açıklamış.
Olabilir. O da kendi açısından haklıdır belki de... Ancak insanlar en çok gözleri önünde olandan etkilenir.
Benim ve benimle birlikte köprüden geçen binlerce aracın sürücüsü ne görüyor? Size anlatayım:
* Üstünde mavi trafik ışığı olan kimi sivil plakalı araçlar emniyet şeridini kullanıyor. Kim bunlar? Böyle bir geçiş hakları var mı? Haberlerde mafyanın ve diğer hergelelerin bu numarayı yaptığını okuyoruz. Binlerce kez köprüden geçtim ama üstünde mavi ışık olan araçların durdurulduğuna bir kez dahi şahit olmadım.
* Belediyeye ait makam araçlarının emniyet şeridini kullanma hakkı var mı? Affedersiniz, o aracın içindeki bilmem ne yöneticisinin benden farkı ne? Alt tarafı, aynen benim gibi, işin gidiyor ya da evine dönmüyor mu?
* Ya askeriyeye ait makam araçları? Taşımakla görevli oldukları komutan araç içinde olmadığında 'dahi' emniyet şeridine dalıyorlar.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü internet sitesinde geçiş üstünlüğüne sahip araçlar şöyle sıralanmış: 1) Ambulanslar, 2) İtfaiye araçları, 3) Polis araçları, 4) Sivil savunma araçları, 5) Koruyan ve korunan araçlar.
Yukarıda sayılanların dışında sürüyle araç her gün emniyet şeridini kullanıyor ancak kimsenin dur dediği yok.
Peki köprüdeki trafik polislerinin görevlerini yapmasını kanunlar engelliyor? Hayır. Sadece 'göz yumma', 'önemsememe', 'takmama', 'uğraşmama' söz konusu.
Köprülerde görevli trafikçilerinin; yasaları, yönetmelikleri tam olarak, ödün vermeden, hiç gevşemeden uygulamaları... Elbette yoğunluğu ya da geçiş hızını artırmaz ama ... Onları görenlerin, "Helal olsun polislere, bak biz normal yoldan giderken, emniyet şeridine dalan uyanıkları nasıl da yakalamış, cezayı kesiyorlar" demelerine yol açar.
Hele hele, ceza kesilen ya da durdurulup kimlik sorulanlar arasında, geçiş üstünlüğü olmayan devlet-belediye araçları olursa, polise olan güvenleri daha da artar.
Polis sıradan vatandaştan saygı bekliyorsa, önce kendisine saygı göstermeyen diğer 'memurlar' karşısında boyun eğmemeli. Önce onlardan korkmamalı, onlardan çekinmemeli!
İstanbul'daki suç oranları artıyor ve daha da artacak. Megapolleşmenin kaçınılmaz sonucudur bu... Ancak durum umutsuz değil. Önümüzde örnekler var:
New York emniyet güçleri, 1990'lı yıllarda suça karşı savaş açtığında, işe eskiden göz yumulan küçük olaylarla başlamıştı. Çok da işe yaradı. Sıradan vatandaşın güveni arttıkça, polise yardım edenler de çoğaldı.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA