Eski Dünya Satranç Şampiyonu Kasparov, "Daha uzun yıllar insan bilgisayarı yenmeye devam edecek" demiş. Nedenini de şöyle açıklamış: "Normal bir masa üstü bilgisayarı, saniyede 5-6 milyon pozisyonu hesaplar. Matematiksel olarak hamleler sonsuz olduğu için, bilgisayar ilgisiz pozisyonları da değerlendirir. Ben ise sağduyumu kullanarak önemsiz olanları baştan elerim. Ben bir karara, yüzde 99 oranında anlama, yüzde 1 oranında da hesaplamayla ulaşırım. Bilgisayar ise bunun tam tersini yapar. Satrançtaki olası tüm pozisyonların sayısı, kabaca güneş sistemindeki atomların sayısına eşit. Bu nedenle, bilgisayar hiçbir zaman tüm hamleleri hesaplayarak üstünlük sağlayamaz."
Bu sözler, Kasparov'un, bilgisayar teknolojisi ve yapay zekâ çalışmalarının gittiği yönü kavrayamadığını ortaya koyuyor:
1) Bilgisayarlar sürekli hızlanıyor. Yani hesapladıkları hamle sayısı artıyor. Bu yüzden Kasparov, 1997'deki karşılaşmada Deep Blue adlı bilgisayara yenilmişti. Bence 20'inci Yüzyıl o gün bitmişti. Çünkü Deep Blue'nun zaferi, insanlığın başka bir çağa bir daha dönmemek üzere adım attığını işaret ediyordu.
2) Kasparov'un sandığının aksine artık öyle programlar, öyle algoritmalar geliştiriliyor ki bilgisayarın trilyon kere trilyon hamleyi tek tek hesaplamasına gerek kalmıyor. O da insan gibi tali olanı atlayıp önemli olanda yoğunlaşabiliyor.
Satrancın üç özelliği vardır: 1) Kapalı bir evrendir ( 64 kare; ne bir eksik, ne bir fazla). 2) Kurallar değişmez (durup dururken taşlar farklı hareket etmeye başlamaz). 3) Gizlisi saklısı yoktur; tüm bilgiler açıktır (taraflar birbirlerinin taşlarını, konumunu net olarak görürler.)
Yani satranç ( dama da öyle) bilgisayar için ideal oyundur. Şansa hiç yer yoktur. Asla hata yapmaz. İnsan gibi psikolojik durumlardan etkilenmez.
Satranç bu nitelikleriyle hayattan çok farklıdır. Çünkü: 1) Hayat açık uçludur. 'Oyun alanı' kâh büyür, kâh küçülür. 2) Hayatın kuralları aniden değişebilir. Mesela ekonomi tıkırında giderken, dünyanın öteki ucunda doğan bir kriz seni de vuruverir. Deprem olur, sel basar. Kafana saksı düşer. 3) Hayatta birçok bilgi gizlidir... Karşındaki insanın gerçekten ne düşündüğünü, seni arkadan bıçaklayacak bir Brütüs olup olmadığını asla tam olarak bilemezsin.