BBC-Prime kanalında yayınlanan belgeseli izleyemediğim için gerçekten hayıflanıyorum. Allah'tan Taha Kıvanç (Fehmi Koru) yazdı da haberim oldu (Yeni Şafak, 5 Aralık).
İnsan psikolojisinin ne kadar derin, ne kadar karmaşık ve bir o kadar da karanlık olduğunu gösteren 'korkunç' bir örnek.
Olay şu: Greg (50+) ve Coleen (40+) adlı iki ABD'li var. Birbirlerini tanımıyorlar.
Ortak özellikleri ikisinin de bacak saplantısı olması. Bacaklarından nefret ediyorlar. Aklı başında, mantıklı, zeki, toplumsal hayatlarında temel bir pürüz olmayan, iyi para kazanan bu iki insan da bacaklarından kurtulmak istiyor.
Greg'in düşmanı sağ bacağı. Bu bacağının kesilmesi en büyük arzusu.
Coleen ise iki bacağından birden kurtulma peşinde. Hem de "Dizin epey üstünden, kasığa yakın bir yerden."
ABD'li doktorlar böyle bir talebi yerine getirmiyor. Onlar da İngiliz psikiyatrlardan 'intihar etmemeleri için kesilebilir' raporu almaya çalışıyor.
Acayip bir öykü değil mi? İnsanı allak bullak ediyor.
Ressam Van Gogh'un kulağını kesmesi, hep bir 'delilik anı' olarak anlatılır. Peki ya hiçbir genel bozukluğu olmayan bu insanların bacaklarından kurtulma saplantısını nasıl açıklayacağız?