Ekonomi sınıfı sendromunun ne menem bir şey olduğunu Air France ile Paris'ten Havana'ya doğru uçarken anladım.
Biliyorsunuz uçaklarda ekonomi sınıfı denilen ve 'business' ile 'first class'a göre çok daha ucuz bir bölümü var: Ekonomi sınıfı. Burada koltuklar hem dar, hem de öndeki koltukla aradaki mesafe çok az. Bir kere oturdunuz mu ancak elinizi serbestçe hareket ettirebiliyorsunuz. Eğer yanınızdaki kişi bir yabancı ise kolunuzu oynatırken de dikkat etmeniz şart.
Bacakların durumu da farklı değil...
İşte 'ekonomi sınıfı sendromu' denilen ve insanı ölüme götüren rahatsızlık bu oturuştan çıkıyor. Vücut hareket etmediği için oluşan pıhtı, yavaş yavaş ilerleyip bir kalp damarını tıkıyor. Küt! Ölüyorsunuz...
Paris-Havana arası yuvarlak hesap 10 saat. Koltuklar 3-4-3 sisteminde dizili. Eğer sağınızda ya da solunuzda koridor varsa; ne ala! Servis yapılmadığında ya da uçak türbulansa girip zangır zangır titremediğinde kalkıp yürüyebilirsiniz.
Bu koltuk sisteminde özellikle cam kenarındakiler perişan oluyor. İkide bir yanındakilerden izin alıp kalkmak yakışık almadığı için kukumav kuşu gibi boyunlarını büküp oturuyorlar.
Biz iki seferde de koridor kenarındaydık. Ancak dönüşte epey sıkıntı çektik. Görevliye rica edip koridor kenarı koltuk almamıza rağmen uçak sık sık türbülansa girdi. Hostesler de dolaşanları pata küte yerlerine oturttu, kemerleri bağlattırdı.
Sonuç: Dönüş daha kısa (8 buçuk saat kadar) sürmesine rağmen uyuşmadık kasımız, şişmedik uzvumuz kalmadı.
Kıssadan hisse: Uzun sürecek bir uçak yolculuğuna çıkarken koridor kenarı koltuk almaya çalışın.