Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ADALET CİNGÖZ

Alçılar içinden çıkan melek

Fatih Akın'ın Marie Claire dergisine verdiği söyleşiyi okudum. Meğer kendisi ressam Caspar Friedrich hayranıymış. Goethe'nin de eninde sonunda Türk olduğunu düşünüyormuş. Filmindeki başroldeki kardeşlerin Akdenizliliğiyle ilgili Sarkozy'nin Akdenizlilik üzerinden bir kimlik projesine nasıl baktığı sorusuna ise kısa ve öz yanıt vermiş: "Sarkozy'den hoşlanmıyorum, onun düşünceleriyle ilgilenmiyorum".
Fatih Akın, her ne kadar Sarkozy'dan hoşlanmasın, desteklediği Akdenizlilik fikri hızla hayata geçiyor.
Marsilya kenti gibi Arles'ı da içine alan Marsille-Provence bölgesi 2013 Avrupa kültür başkenti seçildi. Üstelik bu yarışta Strasbourg'u geride bırakarak... Karlar altındaki Paris'e göre daha makul ama yine soğuk ve karanlık bir kış Marsilya'sında bununla ilgili bir toplantıya katıldım. Üç yıl öncesinden çoktan hazırlıklar başlamıştı. Hazırlanan bana da armağan edilen 500 sayfalık kitapta, projenin bütçesi -2009'dan itibaren en şeffaf haliyle- kavramsal çerçevesi, haritalar, workshop'larına kadar detaylı yer alıyordu.
Şimdilik sadece 25 kişilik bir ekibin çalıştığı 2013 kültür başkenti Marsille-Provence, yüzlerce sergi, panel ve sosyolojik kültür etkinliğinin yanı sıra kalıcı mimari tasarıma sahip binalara da evsahipliği yapıyor. Örneğin Zaha Hadid proje kapsamında bir binayı yeniden tasarlıyor. Frank Gehry'nin Arles'da yaptığı fotoğrafa özel sergi mekânı da bitmek üzere. Bu iki ismin dışında Jean Nouvel, Kengo Kuma, Yves Lion da kültür başkentine hızla müze gibi mekânlar tasarlıyor ya da varolanları yeni bir tasarımla yeniliyorlar.

Türkiye Mevsimi

Kış Marsilya'sının mendireklere vuran büyük dalgalarının yol açtığı büyük yalnızlık duygusuyla bu toplantı sonrasında kederlendim. Henüz Fransa'daki Türkiye mevsimi kapsamındaki küratörlüğünü Veronique Collard Bovy ve Çelenk Bafra'nın yaptığı Mevsimlik İş sergisini görmemiştim. Belki Ahmet Ögüt, Deniz Gül, Canan Şenol ve Cevdet Erek'in işleriyle iyi vakit geçirebilir umutlanabilirdim.
Fakat 2013'e sadece 25 kişilik ekiple böylesine sağlam yapılan hazırlıklar karşısında, ister istemez bizim artık komikliğini de kaybeden sadece trajik olan toplam 200 kişinin çalıştığı 2010 kültür başkenti maceramızı gözden geçirdim. Ortada yeni tasarlanan ne bir bina var, ne bir müze mekânı... Olanın da yıkılacağı kararıyla 2010 geldi.

2010'un başkahramanı

Hala gazeteler yapılacak işleri, çekilecek filmleri duyuruyor. Açılış toplantısında tanıtım filminden başka bir şey gösterilmedi. 500 değil 150 sayfalık projenin kavramsal çerçevesini, odaklarını, içeriğini 2006'dan bu yana ne gibi etkinliklere imza attığını belgeleyen bir kitap çıkmış değil. Ne heyecan verici bir çağdaş sanat sergisi, ne modern bir sergi. Birtakım taşınan, iyileştiren sergiler...
Melankolimi azdıran kış Marsilya'sında, limana bakarken Serafim'i düşündüm o yüzden. Alçılar içinden çıktı çıkacak Aya Sofya meleğini... Alçılar içinden çıkarılan melek işte bizim 2010 maceramızın başkahramanı. Yıllar sonra o hatırlanacak bir tek. Gücümüz ancak bir meleği kurtarmaya yetmişti denilerek üstelik...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA