Galatasaray'ın 22'nci şampiyonluğunda rahmetli Gündüz Kılıç'ın "Galatasaray bir his takımıdır. Bir halatı hep birlikte çekenlerin, hep birlikte üzülüp, hep beraber sevinmesini bilenlerin takımıdır" sözlerinin izleri vardı.
Fatih Terim başta olmak üzere, başkan, yöneticiler, taraftarlar ve futbolcular geriye düştükleri yarışta çok krizler, kaoslar yaşadılar, koca koca cezalar aldılar, rakiplerin algı operasyonlarıyla yıpratıldılar ama birlikte asıldıkları halatı hiç bırakmadılar. İnandılar, vazgeçmediler ve Türkiye Kupası'nı da alarak "iki kupalı" şampiyon oldular. Her şampiyonluğun bir hikayesi vardır. Ancak 22. şampiyonluk Galatasaray tarihine "vazgeçmeyenlerin ve inananların" zaferi olarak yazılacak.
Bu şampiyonluk Galatasaray'ın genlerine aşılanan ve bugüne kadar taşınan "büyük takım olabilme" mirasıdır. Fernando'nun, "Terim herkese dokunabilen bir insan. Allah'ın verdiği bir yetenek bu.. Bunun bir okulu yok. Bu anlatılmaz ancak yaşanır" sözleri "Büyük takım refleksini" en iyi bilen, geliştiren ve oyuncular değiştiğinde bile her gelen yeni oyuncuya başarıyla aşılayan toplamda 19. kupasını kazanan Terim'in Galatasaraylılık aidiyetinin gücünü gösteriyor.
Terim Sivas deplasmanında şampiyon olan kadroda rotasyona gidip forma şansı bulamayan oyunculara yer vermiş. Başta kaleci İsmail olmak üzere sezon sonu sözleşmeleri biten oyuncular bu fırsatı kullanamadılar. 2-0 öne geçmelerine rağmen 4 gol yiyip Galatasaray'ın ikinci yarıdaki yenilmezlik serisini bitirdiler. Görünen o ki Terim başta kaleci olmak üzere bir çok yere yen i oyuncular alacaktır. UEFA'nın açıklaması camiaya moral oldu. Şampiyonlar Ligi'nden gelecek para, kombine bilet ve forma satışları yönetimin yeni sezon için elini güçlendirecektir. 22. şampiyonluk bir kez daha Galatasaray ailesine hayırlı olsun.